SERDAR ERKAN


YİNE VE YENİDEN HALKÇILIK İLKESİ…

COVID-19 yasaklarıyla, fırsatçılığının iç içe geçtiği bir ortamdayız. Muhalefetin kazandığı Büyükşehir Belediyelerinin COVID-19 mücadelesi için yaptığı çalışmaları engelleyen yasaklama kararlarının yanısıra, Kazdağlar


         COVID -19 salgınıyla(pandemisi) ile Tüm Dünya’da 1. Sağlık Savaşı’nın birlik ve dayanışmaya gereksinim olan bugünlerde bile hergün Türkiye’deki muhalif belediye başkanlarının yerine(AKP’li) kayyum atanarak halkın seçtiği başkanlar mahkeme kararı olmayan suçlamalarla görevlerinden uzaklaştırılmaktadır.

Salgına karşı seferberlik ve birlik duygusunun, öne çıkarılması gereken bugünlerde, muhalif belediyelerinin hizmet götürmesi çeşitli vesilelerle engellenmektedir.  Son örneği Mersin Büyükşehir Belediyesinin 18 Nisan günü, evlerinden çıkamayan halka ucuz ekmek dağıtan araçlarının Valilikçe yasaklanmasıyla yaşanmıştır.

Mersin Büyükşehir Belediyesinin de ucuz ekmek dağıtması valilik eşgüdümünde olmadığı gerekçesiyle engel olunması, kentimizdeki yoksul kesimleri gözeten bu çok olumlu çabanın “teröristlikle ilişkili olarak anlatılması” halkı ve ikna etmemiştir. Sanki muhalefete karşı örtülü bir OHAL yaşanmaktadır. Tüm bu uygulamalara paralel olarak, herkes can derdinde evlerine kapanmış iken, ülkemizin bir çok yerinde, halkın istekleri ve  hukukun üstünlüğü ilkeleri yok sayılarak, Salda Gölü’nde olduğu gibi, Doğa geri dönülmez katliamları yaşanmaktadır.

COVID-19 yasaklarıyla, fırsatçılığının iç içe geçtiği bir ortamdayız. Muhalefetin kazandığı Büyükşehir Belediyelerinin COVID-19 mücadelesi için yaptığı çalışmaları engelleyen yasaklama kararlarının yanısıra, Kazdağları’nda altın arama çalışmalarını izleyen çevrecilerin bölgeyi boşaltması için valiliğin tebligatı, Salda Gölünün Millet bahçesi yapılması için harekete geçilmesi, Belediye Başkanının eşiyle birlikte kurşunlanması bunun son örnekleridir. Mersin’de de MTSO nun açtığı ve kazandığı davanın temyiz süreci tamamlanmadan, kent merkezine çok yakın Propropilen Tesisin yapım kararının, uygulamaya geçilmesi gibi fırsatçılığı da Mersinlilerin “cezlandırılıyormuyuz” tepkisine yol açmıştır.

Mersin’de mahkeme süreci sonuçlnmadan kentin kalbinde, insan sağlığına ve doğaya zararlı bir çok maddeyi içeren, PROPROPİLEN TESİSİ ve ENDÜSTRİYEL BÖLGE yapım kararı neden aceleye getirilmektedir.?

Hafta sonu sokağa çıkmama yasağına rağmen, Akkuyu Atom Santrali’nin inşaat sahasında ve çevresindeki kamplarda 11-12 Nisan tarihlerinde çalışmalar neden sürdürülmektedir.  COVID-19 salgını ile mücadelede TBMM de çıkarılan Ceza İnfaz(süre indirimi) yasası, mahkum bile olmayan “düşünce suçluları ve gazeteciler”i kapsamazken, cinayet işlemiş katiller serbest bırakılmıştır.

Mahkum bile olmayan düşünce suçluları ve gazetecilere yasa uygulanmayarak, cinayet işlemiş katillerin salındığı yandaşlara örtülü bir af çıkarılarak Anayasal eşitlik ilkesi yok sayılmıştır. Bu durum, halkın adalet duygusunu ve kamu vicdanını yaralamıştır.

  ÖZELLEŞTİRMECİ VE REKABETÇİ KÜRESELLEŞME DÖNEMİ BİTTİ, KAMUCU VE DAYANIŞMACI KÜRESELLEŞMENİN ÖNEM KAZANACAĞI GÜNLERE  GİRİYORUZ

1990’ların başında, Tüm Dünya’da piyasa ekonomisinin koşullarında dayatılan “küreselleşme”nin, (globalizm) “doğaya ve insana” karşı acımasız bir talan ve zulüm yaptığı ortaya çıkmıştır. Küreselleşmeyle ‘tüm dünyada, yoksullar aleyhine, bozulan gelir dağılımı ile   ülkemizde 4 milyon civarında Suriye’linin de dahil olduğu, Orta Doğu’da ve Dünya’nın her yerinde milyonlarca insanın yerlerinden yurtlarından edilmiş, mülteci durumunda kamplarda, sefalet ve yoksulluk, açlık ve hastalık tehdidiyle  acı çekerek yaşamak zorunda kaldığı görülmektedir. 

Ancak son birkaç yıldır, başta ABD olmak üzere, özellikle başkanı Trump’ın izlediği içe kapanmacı ve korumacı politikalarla, ulus devletler çağına ve kamusal politikalara dönüldüğünü görüyoruz. Kapitalizmin kabesi, İngiltere ve ABD de bile özel hastanelere el koyulmasından söz ediliyor. COVID-19 salgını bu durumu, daha da netleştirmiş, salgınla mücadelede, sınırlar kapatılmış, her ülke kendi izlediği kendi ulusal politikalarla başının çaresine bakmak zorunda kalmıştır.  Salgınla mücadelede beklenen “küresel dayanışma” olmamıştır. Salgınla mücadelede gevşek politikalar(sürü bağışıklığı) izleyen ABD, İngiltere ile İtalya ve İspanya gibi güney Avrupa devletlerinin sağlık politikalarının çöktüğü ortaya çıkarken, daha sosyal ve kamucu sağlık politikaları izleyen başta Çin, Güney Kore ve Almanya’nın başını çektiği kuzey Avrupa ülkeleri daha başarılı olmuştur. 

COVID-19 salgınıyla, herkesin yaşananları iyi değerlendirip, önümüzdeki sürecinin nasıl olması gerektiğinin ipuçlarını “korona günlerinde” yaşadıklarımız bize gösteriyor. Bu nedenle, Dünya ve Türkiye olarak yüzyıl sonra başa ulus devletler zamanına döndük. Ülkemizde TBMM’nin dışlanarak, “tek adam rejimi”nin sakıncalarını ,10 Nisan 2020 akşamı yaşadık. İçişleri Bakanlığının Cumhurbaşkanının talimatıyla olduğunu ifade ettiği, son anda bilimdışı plansız bir uygulamayla hafta sonu(iki gün)sokağa çıkma yasağının başlamasına iki saat kala duyurulmasıyla insanlar panikle gece bakkal ve marketlere koştu.

Haftalardır yapılmaya çalışılan sosyal izolasyon(yalıtım) çabaları böylece boşa gitti. Resmi rakamlara göre 300.000 kişiye virüs bulaşma riski doğdu. Ardından İçişleri Bakanı Soylu’unun istifa edip geri dönmesine kadar ilk defa CBK sistemi içinde bir hükmet buhranı(krizi) yaşandı.. Bu gelişmeler halkın yarısını temsil eden muhalefetin dışlanmasının ve Cumhurbaşkanlığı Sisteminin sakıncalarını ortaya koymaktadır. Bu kapsamda özellikle CHP genel başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU’nun  23 Nisan günkü özel oturumda, TBMM de yaptığı 16 maddelik güçlendirilmiş parlamenter sistem önerisi toplumun her kesimi tarafından dikkate alınarak tartışılmalıdır. 

Zira COVID-19 ile Dünya’da büyük bir alt üst oluş yaşanmıştır. Artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı üzerinde hemen herkes mutabıktır. TBMM nin 100. Yılında, kuruluş gerekçesi olan, “halkçılık ilkesi”nin yeniden nasıl yaşama getireceğimiz konusunu, her yurttaşın üzerinde düşünmesi ve tüm partilerin  üzerinde çalışması gerekmektedir.

Bu yüzyıl içinde çok gerekli olacağı ortaya çıkan bu ilke yeniden tartışılmalı ve üzerinde çalışılmalıdır. Bir önceki yazımda da ifade ettiğim gibi, önümüzdeki süreçte, COVID-19 salgınının tüm Dünya’da yaşattığı acı ve ölümlerle tanışan Dünya halkları artık “neo liberal politikaları” değil, “daha kamucu politika ve programları” öneren partilerin ne söylediğini önyargısız dikkate alacak, gelecek politik tercihlerini buna göre oluşturacaklardır.

Bu nedenle, Atatürk’ün “halkçılık ilkesi” doğrultusunda Cumhuriyetimizin ilk on yılında yapılan devrimler, tüm Dünya’da ve özellikle yoksul ve mazlum halkların geleceğini aydınlatan bir yıldız gibi parlayacaktır. Saltanattan halk egemenliğine geçişimizin dönüm noktası, “TBMM nin kuruluşunun 100. Yılı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız” kutlu olsun..!

Serdar Erkan

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Adana’da görkemli bir şekilde kutlandı

Milli Eğitim Bakanı Tekin: "Öğretmen atama sayılarını bu hafta içerisinde açıklayacağız"

İlber Ortaylı bindiği uçakta rahatsızlandı!

ÇGC’den 23 Nisan kutlaması

ÇGC’den 23 Nisan kutlaması

İsa Kayadan : ‘’ Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir ‘’

Adem Boğa: "Millet Olarak Çocuklarımıza Borçluyuz"

BAŞKAN SOYLU'NDAN 23 NİSAN BAYRAMI MESAJI!

E- Ticarette ‘Biz De Varız’

BAŞKAN TEKİN, “ 23 NİSAN, BAĞIMSIZLIK ARZUSUNA DAYALI BİR CUMHURİYETİN, MÜCEVHER GİBİ PARLADIĞI BİR TARİHTİR”

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 33 29 1 3 56 90
2.Fenerbahçe 33 27 1 5 57 86
3.Trabzonspor 33 17 12 4 13 55
4.Beşiktaş 33 15 12 6 6 51
5.İstanbul Başakşehir 33 14 12 7 6 49
6.Rizespor 33 14 13 6 -6 48
7.Kasımpaşa 33 13 13 7 -4 46
8.Antalyaspor 33 11 10 12 0 45
9.Alanyaspor 33 11 10 12 -3 45
10.Sivasspor 33 11 10 12 -5 45
11.Adana Demirspor 33 9 10 14 5 41
12.Samsunspor 33 10 14 9 -6 39
13.Ankaragücü 33 8 12 13 -3 37
14.Kayserispor 33 10 13 10 -10 37
15.Konyaspor 33 8 13 12 -13 36
16.Gazişehir Gaziantep 33 9 17 7 -13 34
17.Fatih Karagümrük 33 8 16 9 -5 33
18.Hatayspor 33 7 14 12 -9 33
19.Pendikspor 33 7 17 9 -31 30
20.İstanbulspor 33 4 22 7 -35 16

YAZARLAR