'Feminizm Kocayı Buluncaya Kadar / Kömünizm Parayı Buluncaya Kadar / Ateizm Uçak Düşünceye Kadar / Aşı Karşıtlığı da Covid Oluncaya Kadardır'
Günlük covid-19 vaka sayısı yine yeni yeniden, kendi rekorunu da kırdı; hastanelere gidip te test yatıranlar, gitmeyenlerin çeyreği kadar varsayımını da göz önünde tutmaksızın, PCR Testi pozitif çıkanlar şimdilik 150 binlerde… Üstelik şu anda yaz mevsimi yaşanmasından kaynaklı olarak, insanlar, bolca virüs alış-verişi yapacağı kapalı ortamlara da mahkum değiller. Eylül’le başlayan sonbaharla ve sonrasında da kışa geçişle birlikte, vaka sayıları bu kronolojinin pikini gerçekleştireceği şimdiden kesin gibi. Çünkü; maske de, mesafe de, hijyen de artık hiç kimsede yok hükmünde. Eylül’de okullarda eğitime başlanacak, en yüksek potansiyelli taşıyıcı olan gençler sirkülasyonu arttıracak; saygıdeğer öğretmenlerimiz evvela siz potansiyeli yüksek bir risk grubunda başı çekiyorsunuz, kendinizce-kendiniz ve sevdikleriniz için, kendi önlemlerinizi alınız lütfen…
“Bilim insanlarının covid-19’un yeni varyantı Centaurus adı verilen BA.2.75 varyantı için söyledikleri de endişe verici boyutta”
Covid-19'da Omicron'un BA.5 varyantının ardından yeni bir varyant daha ortaya çıktı.
İlk olarak Mayıs ayında tespit edilen ve Hindistan’da şu sıralarda dominant varyant halini alan ve Centaurus adı verilen BA.2.75 varyantının koronavirüsü, salgınının seyrini değiştireceği öngörüleri yapılıyor.
Bu varyantın daha önce Covid-19 geçirmiş olanlarda ya da aşı olanlarda oluşan bağışıklığı alt edebildiği kaydedildi. Birleşmiş Milletler bünyesinde çalışmalarını sürdüren Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), henüz bu varyantı “endişe yaratan varyant” olarak tanımlamazken, bu virüsün gelişiminin yakından izlendiğini aktardı.
Moleküler biyolog Ulrich Elling, BA.2.75’in 8 ekstra mutasyona uğradığını ve bunun dikkat çekici bir fark olduğunu aktarırken, BA.5’e karşı oluşan bağışıklığın BA.2.75’i etkilememesinin olası olduğunun da altını çizdi.
Bir insan Covid-19’a yakalanınca en az bir hafta, hayattan iptal pozisyonunda kalıyor, sonrasında da insanda bırakabileceği kalıcı hasarları hiç hesaba katmamak ta çok iyimser bir mentalitedir. İşte aşı şart ve de aşı da ne kadar erken yaptırılırsa, vücudun direncini arttıran antikorlar o kadar erken oluşacaktır. Bu gidişatın seyri; kışa girerken de maskelerin yine kullanılmaya başlanacağı yönündedir. Kendimizi fazla arızalandırmamak adına, önerilen bilimsel her şeyi yapmalıyız.Yani aşı, fiziki mesafe, hijyen...
Bilimsel Rasyonellikten bir hayli uzaklaşmış yurdumuzda, maalesef, insanları aydınlatıcı aydınlar da tek tükler ve dolayısıyla da artık iş başa düşmekte, yani sağlık için, yaşamak ve sevdiklerimizi yaşatmak için biz kendi aklımızla akılcı durmalıyız.
Devletimiz aşı randevularını açarak ta olayın ciddiyetine işaret etmekle birlikte, kendisine düşen görevlerden en önemlisini hayata geçirdi. Aşıların yan etkisi olduğuna dair de, şu ana kadar literatürde herhangi bir makaleye de rastlanılmamış olması da, aşı yaptırmanın önemi ve gerekliliği açısından da çok tatminkardır.
Netice olarak ta covid-19’dan korunmak adına yapmamız gereken; önce aşıyla işe başlayıp, mesafe ve hijyenle devam etmeli-zaten kış ayında Devletimizin maskeyi de yeniden zorunlu hale getireceği de aşinadır
Öyleyse, Edindiğin Pandemi Dönemi Tecrübeleriyle Şimdilik Kendi Başına Alacağın Kararlarla Yaşam Kaliten; İyi ya da Kötü Veyahut ta Çirkin... Karar Senin...