28.Adana Altın Koza Film Festivalinde Yılmaz GÜNEY ödülü dahil üç ödül birden kazanan Arslanköy Çadır Tiyatrosu Kadınlar Grubu üyeleri ;
Fatma FATİH, Behiye YANIK, Ümmü KURT, Zeynep FATİH , Cennet GÜNEŞ’i kutluyorum.
Ayrıca, 15 yıl önce, Arslanköy Ortaokul Müdürü iken kendileri gelip, tiyatro yapmak istediklerini söyleyen bu kadınların isteğini yerine getirerek, onları bugünkü başarıya ulaşmalarını sağlayan Hüseyin ARSLANKÖY’lü ve destek olan Büyükşehir Kültür Sanat yönetici ve çalışanlarına ve onları sinema sanatı ile buluşturan filmin yönetmeni Sayın Pelin ESMER hanımefendiyede bir Arslanköylü ve Mersinli olarak teşekkür ediyorum.
Üç ödüllü bu filmde; Torosların zirvesinde, kente uzak bir dağ köyünde, doğa ile mücadele ederek büyümüş yörük kadınlarının kendilerine “kader” diye dayatılan anlayışı nasıl sorgulayan sahneleri, filmin başarısına, kadın bakışıyla bir felsefi yönünüde katmaları beni filmde etkileyen etmenlerden biri oldu.
Tamamını köyden şahsen tanıdığım, tiyatrocu ve emekçi kadınlarımızın hepside , yazın köyde kışın Mersin’de, sigortasız ve güvencesiz günü birlik işlerde çalışarak 15 yıldır geçimlerini sağlamata çalışıyorlar. Bazıları çok ciddi sağlık sorunu ile tek başlarına boğuşuyor. Ancak bu beş emekçi kadın, 15 yıldır inatla birlikteliklerini koruyorlar ve tiyatro gibi zor bir sanat dalını zor şartlarda icra etmeye çalışıyorlar.
Artık, bir Mersin markası olan “Arslanköylü Kadın Tiyatro Topluluğu” Mersin’in milyonlarca TL harcama masrafı ile yapılabilecek tanıtımını ,15 yıldır giderek çıtayı yükseltecek şekilde birlikte inatla yapıyorlar.
Önümüzdeki günlerde bu başarılarını tüm Dünya’ya duyuracaklarından kuşkum yok...
Kadınların yaşam mücadelesine ve kadın emeğine destek ve önem veren yerel yönetimlerimizin, onlara el uzatarak, onların gelecek ve geçim kaygısı olmadan daha üretken olabilecekleri, gençlerle buluşabilecekleri ve gençlere örnek yaşam deneyimlerini aktaracak bir ortam yaratmalarını bekliyorlar. Öte yandan neden Torosların uzak,mahalle baskısının olduğu bir dağ köyünde, Arslanköylü kadınlar, tiyatro ve film gibi zor bir sanat dalında bu başarıyı yakaladı?. Bu sosyolojik araştırmalara konu olabilecek bir soru...
Bence hiç bir başarı “tesadüf” değildir ve kendinden önceki koşullar onu besler ve hazırlar. Onları yakından tanıyan bir Arslanköylü olarak, kendi gözlemlerime dayanarak, gelecek yazımda bu konuyu irdelemeye çalışacağım.
30.09.2019
Serdar ERKAN
