Yıl 1389!..
I.Kosova Savaşı...
Osmanlıya Balkanların kapısını ardına kadar açan savaş, büyük bir zaferle kazanılır ama Sultan I.Murat, zaferden sonra savaş alanını gezerken yaralı bir Sırp askeri tarafından bıçaklanarak suikaste kurban gider.
Savaştan sonra Sırp Prensi Lazar da idam edilir ve her iki ordunun da başkomutanını yitirdiği bir savaş olur I.Kosova Savaşı...
Prens Lazar önce savaş alanına yakın bir manastıra gömülür.
Fakat Osmanlının bölgede kalıcı olacağını anlayan Sırplar, prensin cesedini Belgrad yakınlarında başka bir manastıra taşır.
Bu olay, kilisenin de çabalarıyla efsaneleşir ve Sırpların bilinçaltında ulusal bir travmaya dönüşür.
***
Tarih dersi bu kadar!..
Peki neden bu olayı anlattık?
Tarih dersi bazılarına göre 'sıkıcı ve gereksiz' olarak kabul edilir.
'Geçmiş' geçmişte kalmıştır sonuçta, ne işimize yarayacaktır değil mi?
Öyle değil aslında!..
Bilgi insanlara ulaşabildiği, onların yaşamını olumlu yönde etkilediği sürece güzelleşir.
Bazılarımız 'tarih'i bu şekilde ele alıp 'Bana ne faydası var?' diye düşünebiliyor.
Dolayısıyla yukarıdaki I.Kosova Savaşı'na ait bilgiler de bu şekilde değerlendirilebilir hatta bu yazıyı çoktan bırakmış olanlar da vardır belki!..
***
Yıl 1989!..
Sırp Lider Miloseviç, Prens Lazar'ın mumyalaşmış cesedini ilk gömüldüğü manastıra nakletmek için mezarından çıkarttırır.
Birçok köy, kasaba ve şehirden geçirerek olay sanki daha dün yaşanmış gibi büyük ve taze bir acıyla Lazar'ı manastıra defneder.
İdam edildiği alana da büyük bir anıt yaptırır ve üzerine Lazar'ın Sırpları kendisiyle birlikte savaşmaya çağırmak için kullandığı sözleri yazdırır.
Kosova Savaşı'nın tam 600.yıldönümünde cenaze törenine katılan bir milyondan fazla Sırp, yüzlerce yıllık öçlerini almak için ant içerlerken Sırp Lider Miloseviç de etnik temizlik için gerekli toplumsal öç alma psikolojisini hazırlamış oluyordu.
1992-95 yılları arasında 100 binden fazla insanın katledildiği iki milyondan fazla insanın yurtlarından göç etmek zorunda kaldığı Bosna Savaşı'nın en önemli nedenlerinden biri, Sırpların bu 600 yıllık travmasıydı.
Sultan I.Murat böyle bir travmaya yol açacağını elbette bilemezdi.
Aynı İstanbul'un fethinin Yunanlılarda yaratacağı travmayı Fatih'in bilemeyeceği gibi...
Tarih boyunca millet olarak coğrafyamızda yaşattığımız veya yaşadığımız travmalar, bugün boğuştuğumuz pek çok sorunun en önemli nedenini oluşturuyor.
'Tarih'i bir de açıdan değerlendirip yanlışlarımızı tespit etmeli ve çocuklarımıza 'tarih'i sevdirmenin yollarını bulmalıyız.