Her ne kadar güzel başlanmış olsa da, sonraları kontrolsüz ve çelişkilerle dolu bir hale dönüşüp te, can kayıpları, ekonomik çöküşler, eğitim yılları dolayısıyla da kaybeden gençler, şampiyonlar ligi finali ve formula1’ in bizden kaçışları, bu olağan üstü dönemde, kriz yönetiminde ki krize dönüşen tablonun ta kendisidir.
Bu işin tek çözümü aşıdır ve de şimdiye kadar en az 30-40 milyonu aşılamamız gerekmekteydi. Bu kapanış ve sonrası açılış kesinlikle çözüm değildir. Vaka sayılarının düşüşünde mevsimsel faktörlerde büyük yer tutmakta, bu tarz aşı yok ama kapan, sonra açılı kış ayında yapıldığında katiyen pozitif vaka sayılarında bir düşüş olmayacaktır. Bir insan dahi ölmesin, ateş düştüğü yeri yakar. Her gün bir köy nüfusu kadar insan hayatını kaybetmekte.
Avrupa Ülkelerinin öncülüğünde ki Covax’ a üye olmayan bir Türkiye, bütün umudunu Çin’ e bağlamış gelecek aşıları beklemekte kalmış ama Çin Hükümetinin de aşılamada kendi vatandaşlarına öncelik tanıyan bir Devlet politikasından dolayı, hızlı başlayan aşılama, aşı olmamasından kaynaklı durmuş durumda. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’ un yaptığı açıklamadaki gibi öğrencilerin bir yıl kaybı beş yıl kaybı anlamına gelecektir. Aşılar konusunda alternatiflerle hareket edilememesinden kaynaklı, öğretmenler aşılanamayınca da okullar da uzaktan eğitim altında resmen eğitim ve öğretimde kaybediş- çöküşle birlikte bu piyango en çok ta üniversiteye hazırlanma aşamasındaki öğrencilere vurdu. Şimdi 17 Mayıs’ ta kontrollü açılma da okullar tamam hadi öğretmenler aşılanmaması sebebiyle açılmayacak, peki neden özel eğitim kurumları ve oraya giden üniversiteye hazırlanan gençler en önemsedikleri bir yarışta otomatikmen kaybettirilip bir kenara atılacak. Hangisine üzülmeliyiz; kaybeden çocuklarımıza mı / yoksa ekonominin hiç bu kadar dibe vurmadığı bir dönemi yaşadığımız bir anda çarçur ettiğimiz paralarımıza mı. Çocuklarımız Milletimizin- devletimizin teminatıdır, onların kazanması bizim kazanmamızdır. Bu gençlere yapılacak olumlu hareketler bize de olumlu şekilde karşılık bulacağı gibi tam tersinde olumsuzluklar bize de negatif kaybedişlerle karşımıza çıkacaktır.
Rasyonalizm denen metot neden hiç yer almaz ülkemizde, soruna dayalı çözüm neden hiç olmaz. Sadece üç maymun neden oynanır.
Kaybedişin hangisine değinecek olsak galiba bir destan boyutuna varacak olan yazımızda sadece,ne o geleceğimizin teminatı olan pırıl pırıl çocuklarımızı ne de bizi daha fazla üzmek istemememden kaynaklı olarak yazımı kısa tutuyorum. Bizim gibi canı yanmış milyonlarca insanın bir serzenişi olan bu yazımı ( ya da feryadımızı demek daha da doğru olur ), bir yetkilinin görüp te önemsemesi ve de elini taşın altına koyması ümidiyle…