CEM SERHAT MUSABEYOĞLU


Platon’un “Mağara” alegorisinin günümüze yansımaları

Platon’un Devlet isimli eserinin yedinci kitabında Sokrates tarafından anlatılan Platon’un mağara alegorisinde bir mağaraya zincirlenmiş üç insandan bahsedilir. Bu insanlar yalnızca mağara duvarını ve birbirlerini görebilirler. Doğu


Platon’un Devlet isimli eserinin yedinci kitabında Sokrates tarafından anlatılan Platon’un mağara alegorisinde bir mağaraya zincirlenmiş üç insandan bahsedilir. Bu insanlar yalnızca mağara duvarını ve birbirlerini görebilirler. Doğuştan itibaren bu halde olan bu üç insan, duvarda mağara girişinden yansıyan gölgeleri ve yankı yapan sesleri duymaktadırlar. Yani gerçeklik, onlar için yalnızca gölgeler ve yankı sesleridir.

Bu insanlardan biri zincirini çözer ve kendini mağaranın dışında bulur. Yoğun ışık yüzünden geçici körlük yaşadıktan sonra gözü alışır ve gördükleri şeylerin yalnızca birer gölgeden ve duydukları seslerin yalnızca yankılardan ibaret olduğunu anlar. Bir akarsu kenarına gidince sudaki yansımasını ve gölgesini görmesi ise her şeyi anlamasına sebep olur.

Ardından hemen mağaraya döner ve bu durumu arkadaşlarına anlatır. Anlattığında ise arkadaşları tarafından deli olmakla suçlanır. Onları kurtarmak istediğinde zincirli olanlardan ikisi onun gibi delirmek istemediklerini söyleyerek mağarada kalmayı sürdürürler. Hatta zincirlerinden kurtulmuş olana saldırmayı bile denerler. Ne kadar anlatırsa anlatsın zincire vurulmuş bu iki insan, durumu anlayamaz ve hayatlarını orada sürdürmeye devam ederler.

Bu anlatıda bahsi geçen Platon’un mağara alegorisi ile eğitim ve yaşantı arasında bağ kurabilir miyiz? Ya da bir bağ var mıdır? Bizim için kurgulanmış bir hayatın ürünü müyüz ? Yoksa kurgunun dışında gerçekliğin var olduğunu bilip, onu keşfetme arayışında mıyız ?

Bizlere sunulanlar ile, hayatı anlama ve anlamlandırma gayretindeyizdir hep. Eğitim , sosyal medya , kültürel değerler, ideolojiler vb. durumlar; bizlerin saf ve temiz düşünmesinin önünde engel teşkil eder mi? Gölge ile gerçeklik arasındaki farkı anlamamıza gerçekten engel midir? Bize sunulanlar gerçeklik ile tanışmamız için yeterli midir? Sosyal medyada paylaşılanlar; eğer argümanlarla ortaya konulmadıysa, temellendirilemiyorsa, bizlere sunulanlar düşüncelerimizi ve bakış açımızı oluşturuyorsa , Platon ‘un mağara alegorisinde olduğu gibi gölgeleri görüp, onun gerçekliğine kanaat getiririz. Hayatımızı gözden geçirdiğimizde kaç defa gölgelerin esiri olduğumuzu fark ederiz ya da fark etmişizdir kim bilir. Bu gölgeler; arkadaşların aktardığı bilgiler, dedikodu çemberi, bir kısmını bildiğimiz ya da bildiğimizi düşündüğümüz fikirler olabilir. Olaylara baktığımızda olayın kendisi nesneldir, tektir ama o olaya dair anlatılar, olayın değerlendirilmesi, yorumlanması farklıdır. Peki olay tek ise gölge ile gerçeği nasıl ayıracağız? Seyretmiş olduğumuz polisiye filmlerde ,okuduğumuz polisiye romanlarda suçlu ortaya çıkıncaya kadar bir çok gölgede konaklarız, ta ki gerçek suçluya ulaşıncaya kadar. Reklamlara baktığımızda en mükemmel ürününün kendileri tarafından üretildiğini söyleyen , medyatik ses ve yüzleri kullanan firmaların gölgelerden mi gerçekten mi bahsettiğini nereden bileceğiz? Hayvan Çiftliği kitabında George Orwell “Her şey göründüğü gibi olsaydı, eline aldığın deniz suyu mavi olurdu” der. Sorgulamak, hayatı anlamak; anlamlandırmak adına insan için şarttır. O zaman eleştirel bakışa sahip olabiliriz tabi sorguladığımız, eleştirdiğimiz konuda bilgi sahibi olmak şartı ile. Yoksa gölgeleri gerçek sanma durumu devam eder.

Düşünmek de bize düşer. Bizlerin düşünen, araştıran, sorgulayan bireyler olması; bilgi temelinde kendi zihnimize dönmemizle mümkün olur ve böylece kendi zihin içeriklerimizden bilgi üreterek felsefe yapmaya başlarız (Refleksiyon).

Hayatımızda gölgelerle dans mı ediyoruz yoksa gerçeklikle mi kucaklaşma gayretindeyiz? Var bunu da sen düşün.

Platon’un mağarasında yaşamaya devam edip, dijital platformlarda bize sunulanlarla gerçeklik algısını yitirmiş durumda mıyız? Değil miyiz? Bu sorunun cevabı da sende. Gölge ışığın diğer tarafa geçmesine engel olmak demektir. Işığınız bol olsun.

Cem Serhat Musabeyoğlu

Adana Batmanlılar Derneği Başkanı Abdurrahim Dursun’dan İtfaiye Dairesi Başkanı Ercan Kandemir’e Ziyaret

Adem Boğa: "Emek en yüce değerdir. Daha adil, daha eşit ve insanca bir yaşam için birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz”

BAŞKAN AYDAR: ŞEHRİNİZİN GÜZELLEŞMESİNDE EMEKÇİLERİN KATKISI BÜYÜK

“Kutlu Ocaklarımız; Türk Milletinin yuvasıdır”

ADANA İHH’DAN KURBAN BAYRAMI’NDA MAZLUMLARLA DAYANIŞMA ÇAĞRISI

Ceyhan İsmet İnönü Kent Meydanı açıldı

MURAT SUSAR:SPORA VE SPORCUYA DESTEK OLMALIYIZ

ÇUKUROVA’NIN ÜRETEN KADINLARINA DİJİTAL PAZARLAMA EĞİTİMİ

“SUSMAYACAĞIZ”

KARSLIOĞLU: İSMİNDE ‘MİLLİ’ GEÇMESİ, ÜLKEMİZİN EN ÖNEMLİ KURUMLARIN BAŞINDA OLMASI DEMEKTİR

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 31 25 1 5 48 80
2.Fenerbahçe 31 23 2 6 49 75
3.Samsunspor 32 16 10 6 9 54
4.Beşiktaş 31 14 7 10 16 52
5.Eyüpspor 32 14 10 8 11 50
6.İstanbul Başakşehir 31 14 11 6 7 48
7.Trabzonspor 31 12 10 9 13 45
8.Göztepe 31 11 10 10 12 43
9.Konyaspor 32 12 13 7 -3 43
10.Kasımpaşa 31 10 9 12 -2 42
11.Gazişehir Gaziantep 31 12 13 6 -2 42
12.Kayserispor 31 10 11 10 -10 40
13.Antalyaspor 31 11 13 7 -21 40
14.Rizespor 31 11 16 4 -14 37
15.Sivasspor 32 9 16 7 -10 34
16.Alanyaspor 31 9 15 7 -11 34
17.Bodrum FK 32 9 16 7 -13 34
18.Hatayspor 31 4 20 7 -29 19
19.Adana Demirspor 31 2 25 4 -50

YAZARLAR