SERDAR ERKAN

Tarih: 26.09.2019 18:13

PENCEREMDEN: SAYIN GÜLTAK, MERSİNLİLER OLARAK OLDUBİTTİYE İTİRAZIMIZ VE SORULARIMIZ VAR..!

Facebook Twitter Linked-in

             23 Eylül 2019 günü bu köşemde yayımlanan yazımda, Stadyum’dan, balıkçı barınağına kadar olan ve kışla alanını da içine alan mekanın düzenlenmesinde, onbinlerce Mersinlinin anılarının ve Mersin’in simgesi bazı tescilli anıt palmiye ağaçlarının bulunduğunu belirtmiştim.

     İlaveten, bu mekan içinden denize çıkış ağzı olan Efrenk Deresi’nin içinden geçtiği havzanın Mersin için ekolojik önemine de vurgu yapmıştım. Ayrıca bu mekanın düzenlenmesinde Büyükşehir, Akdeniz ve Yenişehir belediye başkanlarının, Mersinliler lehine birlikte hareket etmelerinin öneminden ve zorunluluğudan bahsetmiştim. Ancak, iki gün sonra Akdeniz Belediye Başkanı Sn. Mustafa Gültak’ın bir gazetede yer alan açıklamasında; bu alanın seçim arifesinde durdurulan ihalesinin başlatılması için Ankara’da büyük bir kavga(!) verdiğini, daha önce ertelenen ihalesinin bir gün önce tamamlandığını pek çok Mersinli gibi bende yeni öğrenmiş oldum.

     Ayrıca, “Hayırlı olsun Mersin” ifadesiyle, bir oldubitti ile bu ihalenin yapılması bir bir müjde olarak aktarılmış. Ancak Sayın Gültak; bu konuda kavgayı neden tek başınıza verdiniz ve bu kadar sıkıntıyı ve kavgayı neden tek başına göğüslemek zorunda kaldınız? 31 Mart’ta seçildikten sonra, tüm Mersinlileri, ilgili meslek odalarını ve Mersinlileri temsil eden Büyükşehir Meclisini ve milletvekillerini de yanına alsaydınız. Bence o zaman hem “kavgada” yalnız kalmazdınız, hemde sonuçta yapılacak projenin içeriği Mersinliler tarafından daha öngörülebilir olurdu! Katılımcı “gönül belediyeciliğinin’ örneğini hayata geçirmiş olurdunuz.

     Çocukluğu ve gençliği Mersin’de geçmiş o mekanlarda anıları olan bir Mersinli olarak, içtenlikle yanıtlayacağı inancıyla Mersinliler adına Sayın Gültak’a şunları sormak istiyorum.

1- Bu kavgayı yalnız vermeyip, Mersinlilerin, özellikle Kent konseylerinin, Büyükşehir Meclisinin, destek ve katkısını, neden almadınız? Gönül belediyeciliği vaat ettiğiniz Mersinlilerin “gönüllerini kazanmayı” da neden amaçlamadınız?

2- İhaleye konu projenin, oldubittiye gelmeden Mersinlilerin ve temsil eden ilgili meslek odalarının uygulama projesine ilişkin fikir ve katkıları alınsaydı daha iyi olmaz mıydı?

3-Gazetede görülen proje resminin nihai gerçek uygulama projesi mi? Eğer öyle ise uygulama projesini daha çok gecikmeden Mersin halkı ve Meslek Odaları ile paylaşmayı ve katkılarını almayı düşünmez misiniz?(İdarenin, böyle büyük projelerin şartnamelerinde her zaman tadilat ve değişiklik yapma hakkı bulunmaktadır)

4- Sizin anılarınızda “Kışla alanında sığırcık avlamanın ve askerden dayak yemenin” dışında travma yaratmamış bir anınız yok mu? Mersinli gençlere olumlu örnek olacak, ”Sizi yetiştirip belediye başkanı yapan Cumhuriyetin”, Mersinlilerin rahmetli Vali Tevfik Sırrı Gür öncülüğünde imece usulu yaptığı, erken dönem önemli bir mimari eseri olan bir TSG Stadyumunda hiç mi güzel bir anınız yok? Mersin İdman Yurdu’nun ve milli takımlarımızın maçlarına hiç gitmediniz mi? Stadyumda, milli günlerde hiç bayram törenlere katılıp heycanlanmadınız mı?

5-Kışla alanında Abdülhamit dönemindeki, karakolu müze olarak yaşatmak gerçekten tarihimize bir katkıdır. Ancak bu proje kapsamında, 1952 yılından bu yana yarım asır Mersin gençliğine kötü alışkanlıklar yerine spor ve olimpiyat ruhunu aşılamış, bir çok yarışma ve müsabakada, Mersin’in adını Dünya’ya ve Türkiye’ye duyurmuş, Mersinli Ahmet, Nurullah İVAK, Viktor VENÜS ve Seyfi ALANYA gibi adını burada yazamadığım onlarca sporcu ve şampiyonlar çıkarmış. Bu şampiyonların anılarını da yaşatmak için ne yapılacak?  1940’ların savaş sonrası koşullarında, dev spor tesisini Mersin’e kazandıran Vali Tevfik Sırrı Gür’ün, müsabakalara çıkan MİY’na emek ve katkı vermiş onlarca futbolcu ve Mersinli taraftarların anıları nasıl yaşatılacak? Bu projede; gelecek kuşaklara ve Mersinlilere; kentimizi ve onurlu spor geçmişlerini ve anılarını da, onlara yaşatabileceğimiz “Spor ve olimpiyat” ruhunu aşılamalıyız.  Bu doğrultuda özveriyle Mersinlilere hizmet etmiş, Mersin’in adını Dünyaya duyurmuş, Mersinlileri gelecek kuşaklara hatırlatacak, örneğin stadyumu yaptırtan “Vali Tevfik Sırrı Gür Spor Müzesi “ ve Amatör Sporcuların birarada olabileceği isimlerini verileceği tesisler ile sporcularının heykellerinin olduğu bir alan yaptırılmasını bir “Ahde vefa” örneği olarak düşünmez misiniz?

6- Millet Bahçesi projesinde, tüm mekanlar, örneğin düşündüğünüz plajlar Dünya’da bir çok deniz kentinde olduğu gibi halka açık ücretsiz yaralanabileceği yerler mi olacak? Yoksa Adnan Menderes Bulvarı üzerindeki, Mersin Marina tesislerinde olduğu gibi, sonradan hukukun arkadan dolaşılarak, yüksek kodda donatılar eklenerek, özel işletmelere kiralanacak yapılar mı olacak? Çay ve Çilek vb. mahallelerinden gelen gençlerimizin rahatlıkla ücretsiz, denize girebileceği, diğer mahallelerden gelecek gençlerle kaynaşabileceği mekanlar mı olacak? Yoksa bu mekanlar, nargile içilen kafeler ve AVM’lerle mi dolacak?

7- Tevfik Sırrı Gür Stadyumu alanının, Mersinli bir ailenin spor tesisi yapılması kaydıyla, bağışlandığı kamuoyunda bilinmektedir. Bu alanda yapılacak düzenlemeler için hukuken bağış yapan ailenin rızası alındı mı?

8- Mersin için ekolojik önemi olan Efrenk Deresi’nin çıkış ağzı olan bu alanda yapılacak tesis ve donatıların, Toros Dağları eteklerine uzanan ekosistemine ve rüzgar akımlarına zarar verilmesi söz konusu mu? Bu konuda bir Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) araştırması yapıldı mı? Veya halkın bilgileneceği bir ÇED süreci yapılacak mı? Sorularımızı açık ve net olarak yanıtlamanız dileğiyle

Serdar Erkan


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —