SERDAR ERKAN


MESLEK ODALARI DEMOKRASİNİN VE SENİN CAN/ MAL GÜVENLİĞİNİN TEMİNATIDIR..!

Meslek odaları Anayasamızın 135. Maddesine göre kurulmuş, kamu niteliğinde kuruluşlardır. Kuruluş amaçları “meslek üyesinin ve meslek alanlarına giren konularda kamunun çıkarlarını korumak, mesleğin gelişmesini sağlamaktır”.


           Ankara Barosunun, Diyanet İşleri Başkanının, 1923 Aydınlanma devrimine karşı, anayasal laik rejimi zorlayan, bir kısım vatandaşa ayrımcılık yapan açıklamalarına tepki göstermesi üzerine gelişmeler yaşandı. Yürütme erkinin işaretiyle, ilgili bakanlıklar harekete geçerek, meslek odalarının toplumsal gücünü kırmak ve örgütlü gücünü bölmek için geçmişte FETÖ döneminde hazırlanan yeni yasa değişiklik teklifi, raflardan indirilerek tekrar gündeme geldi. Bu defa teklif içinde meslekleri gereği yasaları ve uygulamaları eleştiren, durdurmak için davalar açan ülkemizin önde gelen akademik meslek örgütleri; Barolar, Türk Mühendis ve Mimar Odalar Birliği(TMMOB), Türk Tabipler Odası(TTB) de yeni yasa teklifi ile hedefe konmuş durumdadır.

Meslek odaları Anayasamızın 135. Maddesine göre kurulmuş, kamu niteliğinde kuruluşlardır. Kuruluş amaçları “meslek üyesinin ve meslek alanlarına giren konularda kamunun çıkarlarını korumak, mesleğin gelişmesini sağlamaktır”.

Meslek odaları ve birlikleri, meslek alanlarındaki uzmanlıklarıyla, idarenin kararlarını, çıkmış ve çıkacak yasaları incelerler, görüş bildirirler. Uygulamada mesleki ve teknik denetim yaparlar, kamunun, vatandaşların ve meslektaşlarının aleyhine uygulamalara, basın açıklamalarıyla dikkat çekerler, mesleki denetim yaparlar, davalar açarlar. Güçlerini örgütlü üyelerinden, mesleki uzmanlık ve birikimlerinden , bilimden ve teknikten alırlar. Bu yönüyle hep muhaliftirler, bu nedenle de hangi görüşte olursa olsun, hiçbir iktidar tarafından sevilmezler. Bu durum, merkezi yönetim için olduğu kadar, yerel yönetimler içinde böyledir. Aslında iyi niyetli, halk yararına çalışmak isteyen iktidarlar ve yerel yönetimler için meslek odaları çok değerlidir. Bir çok yanlış uygulamayı ve bütçenin boşa harcanmasını önlerler, kaynaklar daha verimli kullanılır. Ancak özellikle 1980 sonrası hem merkezi yönetimler hem de, yerel yönetimler, büyük projeleri yandaşlara ve siyasete rant aktarma aracı gördüklerinden, odalarla karşı karşıya geldiler.

TMMOB içindeki Makine Mühendisleri Odası (MMO) Mersin Şubesinin geçmişte, iki dönem yönetim kurulu üyeliğini, Şube başkanlığını, merkez delegeliğini yapmış bir meslek odası üyesi olarak deneyimlerim ışığında yapılmak istenen değişikliğin vahametini anlatmaya çalışacağım..

Osmanlı döneminden buyana dernek çatısı altında faaliyet gösteren Mühendis ve Mimarlar, 1946 dan sonra yabancı sermayeye açılan Türkiye’de, yol , baraj vb mühendislik ve mimarlık hizmetlerinin yabancı şirket ve mühendislerine verilmesi üzerine Ankara’da ilk kez büyük bir “nümayiş” yaparak taleplerini hükümete iletirler. Çünkü ABD nin, ABD şirketlerine yeni pazarlar açmak, amacıyla ortaya koyduğu, Truman Doktorini ve Marshall Yardım Programı ile Türkiye pazarının da ABD şirketlerine açılması amacıyla yol ve baraj, enerji, rafineri ve kentlerdeki içme suyu/kanalizasyon şebekeleri hatlarının yapım işleri gibi büyük ihalelerini yabancı şirketler ve mühendisler talip olmaya ve yapmaya başlar. Hatta bir çok hibe kredinin ön şartı ise hibe kredilerin ABD şirketlerine verilmesidir. Hükümet yerli mühendislik birikimini dışlayan bu uygulamalara karşı başkaldıran Mühendis ve mimarların taleplerini dikkate alarak 1954 yılında 6235 sayılı TMMOB yasası çıkar. Böylelikle yabancı mühendislerin Türkiye’de çalışması TMMOB a bağlı odalara eşdeğer denklik ve üyelikle mümkün olacaktır. Bu sayede, hem bir çok yabancı teknik elemanın, mühendis ünvanı ile elini kolunu sallayarak ülkemize gelmesi engellenmiştir. Bunların yerlerine bir çok mühendis ve mimar büyük projelere çalışma fırsatı bularak hem iş sahibi oldular, hem de öğrendiklerini daha sonra kendi kuracakları şirketlere aktararak, bugün dünyada söz sahibi olan mühendislik ve inşaat firmalarımızın temeli atılmış olur. Örneğin STFA, GAMA, DOĞUŞ gibi, okul gibi olan öncü müteahhitlik şirketleri böylelikle doğup büyümüşlerdir.

Öte yandan proje ve uygulamalardaki hatalara dikkat çekerek, mesleki denetim yaparak halkın can ve mal güvenliğini korunmasını sağlarlar. Benim MMO Mersin şubesinde görev yaptığım dönemde, yaşadığım iki önemli konudan yola çıkarak bunu anlatmaya çalışacağım. Bunların ilki, AKP nin 2002’de iktidara gelmesi sonrası, araçların LPG ye dönüş sistemlerinin mesleki denetim ve onayını , gene odaların gelir kaynağını kesmek için, MMO dan özel kuruluşlara vermesiyle yaşadık. Daha sonraki yıllarda, ülkenin her yanında yoğun LPG li araç kazaları ve ölümleri yaşanmaya başlandı. TMMOB bu konudaki açtığı davalar ve basın açıklamalarıyla konuyu gündeme getirince, mesleki denetim ve onay tekrar odalara verildi. Ancak bu yanlış kararlarla ölenler öldükleri ile kaldılar. Maddi zarar ziyanda cabası oldu.

Görev yaptığım dönemde, diğer bir önemli gelişmede asansörler konusunda oldu. Belki kimse farkında değil, kentlerde hemen her gün herkesin kullandığı, en çok kullanılan ulaşım aracı olan asansörlerin periyodik bakımı ve denetimi çok önemlidir. Önceleri asansör firmaların 10-15 yaşlarında çocukları göndererek yaptırdıkları sözde” bakımlar” sonucunda, 2002 yılında Mersin Güven Sitesinde yaşanan genç bir öğrencinin olduğu ölümlü asansör kazasının yaşanmasıyla asansör teknik denetim ve bakımların önemi anlaşıldı. Belediyeler, yılda en az bir kez sınırları içindeki asansörleri kontrol (elektrik ve mekanik olarak) ettirmekle yasal açıdan sorumludurlar. O güne kadar bu sorumluluk bünyelerindeki sınırlı mühendis kadroları ile düzenli yapılamıyordu. Gün geçmiyordu, Mersin’in çeşitli ilçelerinden asansör kazaları yaralanma ve ölüm haberleri geliyordu. Bu olayın yerel basında yer alması ve kamuoyunda tepki toplaması üzerine dört merkez ilçedeki yerel belediyeler MMO ve Elektrik Mühendisleri odası (EMO) Mersin Şubesi ile protokol yapmaya başladılar. 2004 yılında MMO ve EMO olarak ilk kez kontrolü ve denetimleri yapılan binalarda yaptırdığım istatistiklerde Mersin’deki yapı stoğundaki tüm asansörlerin %90’ı standarda göre “kırmızı etiket” almıştı. Kırmızı etiket, o asansörün yöneticiler tarafından derhal kullanım dışı bırakılmasını gerektiriyordu. Aksi halde olabilecek bir kazada , apartman ve site yöneticilerini müteselsilen sorumlu duruma düşmektedirler. Nitekim Güven Sitesindeki kazadan sonra , bakımcı firma yetkileri ve yöneticileri aylarca hapis yattılar. Bugün bazı ilçelerde, kırmızı etiket oranları ve kazalar, artan asansör sayısına oranla çok daha azalmış durumdadır. Ancak bazı ilçelerde, özel şirketlere verilen denetimlerde gene bazı sıkıntıların yaşandığını görmekteyiz. Bu konuda uzmanlaşan ve kar amacı gütmeden yapılan periyodik denetimlerle MMO ve EMO sektöre de yön veriyor. MMO her dönem İzmir’de asansör sempozyum ve sergisi düzenliyor. Burada, akademisyenler, uygulamacı mühendisler, asansör firmaları, kamu yetkilileri ve özel sektör temsilcileri bir araya geliyor, yaşanan teknik ve hukuki sorunlar tartışılıyor, çözüme kavuşturuluyor, standartlar AB standartlarına göre güncelleniyor. Bugün özellikle MMO şubelerinin denetim yaptıkları ilçelerde asansörler daha güvenli durumdadır.

Bu iki olay meslek odalarının toplumsal yaşamımızda bizim ve ailemizin güvenli yaşamasında ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Bunun gibi ısı yalıtımı, fabrikalarda basınçlı kaplar denetimi, paratoner denetimi, tarımsal ilaç ve faaliyetlerin, elektrik sistemlerinin, yapıların denetimi gibi belki farkında olmadığınız bir çok konuda mühendis ve mimarlar sizin ve ailenizin hayatınızın güvende ve daha iyi yaşaması için çalışıyorlar. TMMOB a bağlı Odalar; Nükleer Santraller gibi, Türk Telekom gibi, petrol, maden sahaları gibi, büyük enerji yatırımları gibi, kente karşı işlenen suçlar gibi meslek alanlarına giren ve uzmanlık gereken konularda kamu çıkarlarının korunması için raporlar hazırlıyor, meclise kamu aleyhine getirilen, kimsenin haberdar olmadığı yasa önerilerinin yanlışlarını kamuoyuna duyuruyorlar, davalar açarak kamu kaynaklarının Çok Uluslu Şirketlere(ÇUŞ) peşkeş çekilmesini önlüyorlar. Bu yüzden iktidarlar tarafından ayak bağı görülüyorlar. Bu vesile ile savunma hakkımız için Ankara’ya yürüyüş başlatan Mersin Barosu yöneticilerini ve avukatlarımızı selamlıyorum..!Odaların bölünerek etkisizleştirmesine, dernek statüsüne düşürülmesine, sizlerin çocukları olan mühendis ve mimarların, şehir plancılarının işsiz ,sahipsiz ve etkisiz kalmasına, iktidarın baskısıyla sesinin kısılmasına, demokrasimizin daha da geriye gitmesine SESSİZ KALMA TÜRKİYE… Savunma hakkının kısıtlanmasına, sağlığına ve can/mal güvenliğine sahip çık..!,

Serdar ERKAN

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Adana’da görkemli bir şekilde kutlandı

Milli Eğitim Bakanı Tekin: "Öğretmen atama sayılarını bu hafta içerisinde açıklayacağız"

İlber Ortaylı bindiği uçakta rahatsızlandı!

ÇGC’den 23 Nisan kutlaması

ÇGC’den 23 Nisan kutlaması

İsa Kayadan : ‘’ Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir ‘’

Adem Boğa: "Millet Olarak Çocuklarımıza Borçluyuz"

BAŞKAN SOYLU'NDAN 23 NİSAN BAYRAMI MESAJI!

E- Ticarette ‘Biz De Varız’

BAŞKAN TEKİN, “ 23 NİSAN, BAĞIMSIZLIK ARZUSUNA DAYALI BİR CUMHURİYETİN, MÜCEVHER GİBİ PARLADIĞI BİR TARİHTİR”

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 33 29 1 3 56 90
2.Fenerbahçe 33 27 1 5 57 86
3.Trabzonspor 33 17 12 4 13 55
4.Beşiktaş 33 15 12 6 6 51
5.İstanbul Başakşehir 33 14 12 7 6 49
6.Rizespor 33 14 13 6 -6 48
7.Kasımpaşa 33 13 13 7 -4 46
8.Antalyaspor 33 11 10 12 0 45
9.Alanyaspor 33 11 10 12 -3 45
10.Sivasspor 33 11 10 12 -5 45
11.Adana Demirspor 33 9 10 14 5 41
12.Samsunspor 33 10 14 9 -6 39
13.Ankaragücü 33 8 12 13 -3 37
14.Kayserispor 33 10 13 10 -10 37
15.Konyaspor 33 8 13 12 -13 36
16.Gazişehir Gaziantep 33 9 17 7 -13 34
17.Fatih Karagümrük 33 8 16 9 -5 33
18.Hatayspor 33 7 14 12 -9 33
19.Pendikspor 33 7 17 9 -31 30
20.İstanbulspor 33 4 22 7 -35 16

YAZARLAR