SERDAR ERKAN


MERSİN AKDENİZİN ÇÖPLÜĞÜ OLMA YOLUNDA( MI)?

'Terk edilmiş bir bina düşünün. Binanın camlarından biri bile kırık olsa, eğer o camı hemen tamir ettirmezseniz, çok kısa sürede, oradan geçen herkes bir taş atıp, binanın tüm camlarını kıracaktır. Bir elektrik direğinin dibine<


         “Kırık Camlar Teorisi”, ilk olarak, James Q. Wilson ve George Kelling adlı iki Amerikalı teorisyen tarafından 1982 yılında yayınladıkları bir makalede ortaya atılmıştır. Yazarlar, teoriyi şu örnekle açıklamaktadırlar:

James Q. Wilson ve George Kelling adlı teorisyenler, “Kırık Camlar Teorisi”ni ABD‘li suç psikologu Philip Zimbardo‘nun 1969‘da yaptığı bir deneyden ilham alarak geliştirmişlerdi. Bu çalışmada ; Zimbardo, suç oranının yüksek olduğu, fakir Bronx ve daha yüksek yaşam standardına sahip Palo Alto bölgelerine birer 1959 model otomobil bıraktı. Araçların plakası yoktu, kaputları aralıktı. Sonuçta Bronx'taki otomobil üç gün içinde baştan aşağıya yağmalandı. Diğerine ise bir hafta boyunca kimse dokunmadı.Ardından Zimbardo ve iki öğrencisi 'sağ kalan' otomobilin yanına gidip çekiçle kelebek camını kırdı. Daha ilk darbe indirilmişti ki çevredeki zengin ve beyazlar da olaya dâhil oldu. Birkaç dakika sonra otomobil kullanılmaz hale gelmişti. 'Demek ki' diyordu Zimbardo, 'ilk camın kırılmasına ya da çevreyi kirleten ilk duvar yazısına izin vermemek gerek. Aksi halde kötü gidişatı engelleyemeyiz'.

'Terk edilmiş bir bina düşünün. Binanın camlarından biri bile kırık olsa, eğer o camı hemen tamir ettirmezseniz, çok kısa sürede, oradan geçen herkes bir taş atıp, binanın tüm camlarını kıracaktır. Bir elektrik direğinin dibine ya da bir binanın köşesine, biri bir torba çöp bıraksın. Eğer o çöpü hemen oradan kaldırmazsanız, her geçen, çöpünü oraya bırakır ve çok kısa bir sürede dağlar gibi çöp birikir.Kırık camın oradaki varlığı, diğer camların da kırılabileceğine dair bir haklılık üretir insanlarda. Çöpün daha önce bir alana bırakılmış olması, oraya çöp atmanın bir alışkanlık olduğunu söyler bize. Çok geçmeden diğer insanlar da o alışkanlığa alışır, alışık olunanı yapmakta haklı görürler kendilerini.

                       MERSİN ÇEVRE AÇISINDAN KRİTİK BİR EŞİĞE GELİYOR

    Mersin’de Camın ilk kırılması Akkuyu Atom Santrali ile oldu. Ardından Silifke’de Ovacıkta Kömür aktarma İskelesi ve Türkiye’nin en büyük Çimento Fabrikası yapıldı,Daha sonra, ÇED almamak için kapasite düşürülmüş onlarca balık çiftlikleri kuruldu. Son olarak da kent merkezine yakın büyük bir kimyasal Polipren Üretim Tesisi, Şimdide SEKA arazisine Tersane yapılması gündeme getiriliyor. Tersane deyince ilk önce aklımıza “gemi yapımı” geliyor. Ancak Tersanelerde Ali Ağa benzeri ,” gemi söküm işleri” de yapılabiliyor. Avrupa Birliğinin çevreyi korumak için terk ettiği bu sektör, bizim gibi ekonomisi daralmış ülkeler için çok cazip olabiliyor.Çünkü Asit, yağ, maden, Petrol , hayvan vb taşımış, asbestli yaşlı gemiler söküm işi en fazla gelir getirici bir sektör durumunda..Bu nedenle projenin içeriği ve kapsamı önemli. Başlangıçta güllük gülistanlık gösterilip sonra proje tadilatlarıyla kapsam genişletilebiliyor?

                Son olarak da Mersin gazetesinin duyurduğu çöp haberleri…

Özellikle başlangıçtaki açılan davalar ÇED süreçlerinde yapılan ,eksikler ve yanlışlar nedeniyle kendileri Mersin’de yaşamayıp, yurt dışında tatil ve yaşama olanağı olanlara salt kar hırsı güden yatırımcılara biraz fren yapıyordu. , Ancak, yargının tamamen siyasallaşması ve ekonomide çarkların durması nedeniyle, iktidarın ve kar hırsı onları asla durdurmuyor. Çevreye ve bölgede yaşayan insanlarımıza olan olumsuz etkileri görmezden gelerek ,yasaları arkadan dolaşarak amaçlarına ulaşmasını engellemiyor.

                   HALKIN İŞSİZLİK VE ÇARESİZLİĞİNE ÇÖZÜM GİBİ SUNULUYOR

Tek adam yönetimi ile içine düştüğümüz ekonomik kriz sonucunda, TBMM yapılan torba yasa değişiklikleriyle bu yasa değişiklikleri ile Turizm ekolojik , tarım alanları ile hayvancılık sektörleri zarar görüyor. Bu gelişmeler Mersin’i de etkiliyor.Halk işsizlik nedeniyle kabullenmek zorunda bırakılıyor. Bu yatırımları planlayanların en büyük kozları da bu zaten.

Bu nedenle önümüzdeki günlerde Büyükşehir Belediye Meclisine getirilerek plana alınması düşünülen Tersane gibi her türlü plan değişiklikleri konusunda, Başta Mersin’in Şehremini (Şehrin emanet edildiği güvenilir kişi) olan Büyükşehir Belediye Başkanımız Vahap SEÇER ve diğer belediye başkanlarımız ile meclis üyelerimiz şimdiye kadar oldukları gibi çok dikkatli ve özenli olmalıdırlar. Özellikle kentte ve kent konseylerinde yeterince tartışılmadan ilgili meslek odalarının görüşlerini alıp,yatırım hakkında yeterince bilgi sahibi olunmadan mecliste alınacak kararlar kentimize ve gelecek kuşaklara geri dönülmez zararlar verebilir. Bu nedenle Büyükşehir Meclisine gelecek projelerin ve plan değişikliklerinin içeriği ve kapsamı ve kente yarar/zararları tartışılmadan kendilerini ve gelecek kuşakları ipotek altına alacak baskılara direnilmelidir. “Bizim mecliste hayır diyecek oy sayımız yok” bahanesine sığınılmamalıdır. Kent konseyleri, .ilgili meslek odaları Demokratik kitle örgütleriyle beraber halkı yanına alarak bu gelişmeler önlenmelidir. Mersin’in geleceğine, halkın yaşamına zarar verebilecek yatırım arkasında siyaseten duranlara bunun bedelinin seçim sandığında ödeyecekleri hatırlatılmalıdır.

Öte yandan, “kırık camlar teorisi”ni dikkate alarak Mersin’in çevre yükünü artıracak, geçmişte MTSO nun katılımcı süreçte oluşturduğu RİS Mersin Projesi ile gündeme getirilen “Üç T (Turizm , Tarım ve Ticaret)” iddiasını ve potansiyelini azaltacak bu tür yatırımların daha fazla Mersin’de gerçekleşmesini engellenmelidir.

              MERSİN VE TÜRKİYE’DE ÇEVREYİ KORUMAK GİDEREK ZORLAŞIYOR.

Anayasamızın 56. Maddesi; “herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir.” diyerek vatandaşları da bu konuda sorumlu tutmaktadır.

Öte yandan, kul hakkı diye bir kavrama inanıyor ve saygı duyuyorsak, gelecek kuşakların kul hakkını Mersinliler olarak sessiz kalarak yenmesine müsaade mi edeceğiz?.

Daha çok geç kalmadan, başta Büyükşehir Belediyemiz olmak üzere, tüm belediyelerimiz ve tüm seçilmişleri ile Mersin’in taşıyamayacağı bu yükleri masaya yatırıp, tüm ilçe belediyelerimiz, Kent Konseyleri, kent dinamikleri, TMMOB’a bağlı odalar ve Çevre Dernekleri ile birlikte MERSİN BÜYÜK ÇEVRE ÇALIŞTAYI ile ortaya koyulup, bütünsel bir tablo ve envanter çıkarılarak kümülatif çevre yükü ortaya çıkarılmalıdır. Çalıştay sonucunda Mersin’in “Stratejik Plan Hedefleri”ne uymayan ,götürüsü getirisinden az olan Mersin’in çevre yükünü kaldırabileceğinden fazla artıracak yatırımlara kent adına itiraz edilerek, meclisten geçirilmemelidir. Mersinliler de, uyanık olmak ve anayasal hak ve görevlerini yerine getirerek hukuksal ve demokratik tepkilerini ve seslerini yükselterek siyasilere duyurmalıdırlar.

Aksi halde, dikkatli olup, Mersine sahip çıkmaz isek, kent ölçeğinde “Kırık Camlar Teorisi “ bir kez daha gerçekleşecek,Mersin Akdenizin Çöplüğü olma yolunda geri dönülmez bir yola girebilecektir.

17.01.2019

Serdar ERKAN

18 ilden 400 satranç sporcusu Adana’da yarıştı

Minikler 23 Nisan’da gondolla gezdi

Yalana ve şantaja asla boyun eğmeyeceğiz.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Adana’da görkemli bir şekilde kutlandı

Milli Eğitim Bakanı Tekin: "Öğretmen atama sayılarını bu hafta içerisinde açıklayacağız"

İlber Ortaylı bindiği uçakta rahatsızlandı!

ÇGC’den 23 Nisan kutlaması

ÇGC’den 23 Nisan kutlaması

İsa Kayadan : ‘’ Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir ‘’

Adem Boğa: "Millet Olarak Çocuklarımıza Borçluyuz"

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 33 29 1 3 56 90
2.Fenerbahçe 33 27 1 5 57 86
3.Trabzonspor 33 17 12 4 13 55
4.Beşiktaş 33 15 12 6 6 51
5.İstanbul Başakşehir 33 14 12 7 6 49
6.Rizespor 33 14 13 6 -6 48
7.Kasımpaşa 33 13 13 7 -4 46
8.Antalyaspor 33 11 10 12 0 45
9.Alanyaspor 33 11 10 12 -3 45
10.Sivasspor 33 11 10 12 -5 45
11.Adana Demirspor 33 9 10 14 5 41
12.Samsunspor 33 10 14 9 -6 39
13.Ankaragücü 33 8 12 13 -3 37
14.Kayserispor 33 10 13 10 -10 37
15.Konyaspor 33 8 13 12 -13 36
16.Gazişehir Gaziantep 33 9 17 7 -13 34
17.Fatih Karagümrük 33 8 16 9 -5 33
18.Hatayspor 33 7 14 12 -9 33
19.Pendikspor 33 7 17 9 -31 30
20.İstanbulspor 33 4 22 7 -35 16
1.Galatasaray 33 29 1 3 56 90
2.Fenerbahçe 33 27 1 5 57 86
3.Trabzonspor 33 17 12 4 13 55
4.Beşiktaş 33 15 12 6 6 51
5.İstanbul Başakşehir 33 14 12 7 6 49
6.Rizespor 33 14 13 6 -6 48
7.Kasımpaşa 33 13 13 7 -4 46
8.Antalyaspor 33 11 10 12 0 45
9.Alanyaspor 33 11 10 12 -3 45
10.Sivasspor 33 11 10 12 -5 45
11.Adana Demirspor 33 9 10 14 5 41
12.Samsunspor 33 10 14 9 -6 39
13.Ankaragücü 33 8 12 13 -3 37
14.Kayserispor 33 10 13 10 -10 37
15.Konyaspor 33 8 13 12 -13 36
16.Gazişehir Gaziantep 33 9 17 7 -13 34
17.Fatih Karagümrük 33 8 16 9 -5 33
18.Hatayspor 33 7 14 12 -9 33
19.Pendikspor 33 7 17 9 -31 30
20.İstanbulspor 33 4 22 7 -35 16
1.Galatasaray 33 29 1 3 56 90
2.Fenerbahçe 33 27 1 5 57 86
3.Trabzonspor 33 17 12 4 13 55
4.Beşiktaş 33 15 12 6 6 51
5.İstanbul Başakşehir 33 14 12 7 6 49
6.Rizespor 33 14 13 6 -6 48
7.Kasımpaşa 33 13 13 7 -4 46
8.Antalyaspor 33 11 10 12 0 45
9.Alanyaspor 33 11 10 12 -3 45
10.Sivasspor 33 11 10 12 -5 45
11.Adana Demirspor 33 9 10 14 5 41
12.Samsunspor 33 10 14 9 -6 39
13.Ankaragücü 33 8 12 13 -3 37
14.Kayserispor 33 10 13 10 -10 37
15.Konyaspor 33 8 13 12 -13 36
16.Gazişehir Gaziantep 33 9 17 7 -13 34
17.Fatih Karagümrük 33 8 16 9 -5 33
18.Hatayspor 33 7 14 12 -9 33
19.Pendikspor 33 7 17 9 -31 30
20.İstanbulspor 33 4 22 7 -35 16

YAZARLAR