Okumak, gözlerimiz açıkken hayal kurmaktır.
Çocuklarımıza masal okumak/okutmak, onların zihinsel gelişimine katkıda bulunur ve hayal kurmasını sağlar.
Bu da çocukların gelişen iç ve dış dünyasına katkıda bulunur ve yaratıcı düşüncelerini zenginleştirir.
Bu anlamda Türk masalları çok büyük öneme sahiptir.
Bu masalların birinde padişahın kızını almak isteyen delikanlı, sarayın kapısına vardığında görür ki iki direkten birine at diğerine it bağlanmıştır.
Atın önüne et, itin önüne ot konulmuştur. İkisi de azgınlaşmış ve saldırganlaşmıştır.
Masal kahramanı, eti itin önüne, otu da atın önüne koyar ve içeri girer.
***
Bu anlatı, çocuklarımıza sorun çözme ve doğru düşünme yeteneği kazandırmada, masallarıyla atasözleriyle Türk kültürünün sahip olduğu derinliği gösteren eşsiz bir örnektir.
Toplum olarak yaşadığımız sıkıntıları, çözemediğimiz sorunları görünce kültürümüzün öğretilerinden çok mu uzaklaştık acaba diyorum!
Popüler kültür, masallarımızı unutturmaya çalışsa da masallarımızdan öğrenecekleri çok şeyler var çocuklarımızın...
Ama özellikle de geçmişlerini başkalarının geleceğinden geri almaya çalışan kırkını aşmış çocukların...