PINAR YEŞİLTAY SEVİM

Tarih: 10.05.2020 19:20

KAYGILI MÜKEMMELİYETÇİ ANNELERİN DE ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN

Facebook Twitter Linked-in

pinar-yeni-min“Şimdi sizlere kolay ve hoş bir bilmece,

Saklıyor onu iki hece,

Çok güzel aynı anda çok yüce,

Can verir her açan güle

Tatlıdır şeker gibi ilaç tüm dertlere

Sımsıcak doğar şu kalbime

Benzemez gördüğüm çiçeklere

Bilmecem haydi sizce ne?

Bizce çok yüceyse melek

sımsıcaksa güneş

balla kaplı bir petek

Belki çok uzakta açan

Güz gelince solan

En güzel kokan çiçek

                 Melek değil kanatları yok uçmuyor     

                 Güneş değil sıcak ama o yakmıyor

                 Çiçek değil çiçek gibi o solmuyor

           

                                                                     Değil değil değilse bilmecen nedir?

                                                                     Anne tabi kanatları yok uçmuyor

                                                                     Güneş gibi sıcak ama o yakmıyor

                                                                     Çiçek değil çiçek gibi o solmuyor

                                                                     Melek değil bu bilmece tek annedir anne”

Anneler Günü’nün doğuşuna dair farklı rivayetler vardır. ABD de doğduğu varsayılır genellikle. Her şeyin ve herkesin özel günlerinin olduğu çağımızda bana en anlamlı gelen gündür “Anneler ve Babalar Günü” zira belki de en çok ihmal ettiğimiz müessese olmuştur zamanla anne ve babalarımız ne yazık ki.

Çok büyük fedakarlıklar ve emekle büyütülür bir çocuk ve o çocuk kendisi büyüyüp de ebeveyn olduğunda anlar ancak verilen emeğin büyüklüğünü genellikle. Bilirsiniz işte, dilimize pelesenk olmuştur “Anne olunca anlarsın”, “Annem demişti dersin!” tarzı cümleler. İşin garip tarafı da tam o zamanda anlıyor oluşumuz ve bu anne sözünün de o gün anlam bulması; Anne olunca…

Anne olmak belki de kendi anneni anlamaktır kısaca. Hayata dönemeyeceğin, istifa edemeyeceğin, emekli olamayacağın ve ömür boyu kocaman bir sorumlulukla yaşayacağın dönülmez noktadır annelik.

Atsan atamaz, satsan satamaz, hasta olamaz, kaçamazsınız eğer bir çocuğunuz varsa. Ateşinizin kaç derece olduğu, ne hissettiğiniz ve ne arzuladığınızın ötesinde bir yerde bekler sizi evladınız. Önceliğinizin rotası kayar ve siz bunu bilerek değil iç güdüsel olarak yaparsınız.

Sezgiseldir annelik, bilişsel boyutu çok daha geridedir aslında ama günümüz anneleri bilişsel annelik süreçlerini olması gerektiğinden fazla abarttığı için daha analitik görünmeye başladığını düşünüyorum.

Evlat sahibi olmak, büyümesine gelişmesine şahitlik etmek ve birlikte keyifli bir yolculuk olması gerekirken annelik, acaba biz çocuğumuza oyun bahçesi yaratıp kendi bedenlerimizi ve ruhumuzu da o oyun bahçesinin çitlerine mi kelepçeliyoruz diye sormak istiyorum bazen. Yani salt çocuğumuza keyifli ortam yaratmak için kendimizi es geçiyor olabiliriz.

Oysa bizim kutsal ve en önemli annelik rolümüzün yanında kendi istek ve ihtiyaçlarımız, şahsi beklentilerimiz, sevgi ve ilgimizi paylaşacağımız eşimiz/sevdiklerimiz, sosyal hayatımız, mesleki çevremiz, ebeveynlerimiz, komşuluk rollerimizin de olduğunu unutuyoruz. Kendimizi tamamen ve süresizce çocuğumuza adayarak bir anlamda kendi hayatlarından vazgeçen, çocuğuna analitik ebeveyn olmak için kendi duygusal ve ruhsal varlığını fena eden anneler haline geliyoruz.

Kendimizi ruhen, madden ve manen tüketirken, hep çocuğumuz beslensin hatta ihtiyaçtan öte tüm istekleri giderilsin, en en en olsun, mükemmeli bulsun derdine düşüyoruz anne olunca.

Peki ama sormak isterim sevgili anneler, sizi büyüten kendinden vazgeçmiş anneler yüzünden çekmiyor musunuz tüm güncel sorunlarınızı, ilişki hatalarınızı, bağımlılıklarınızı… O oluşturduğunuz anne şemasını taklit ettiğinizi ve gelecekte de çocuğunuzun benzer şekilde sizi taklit edeceğini göremiyor musunuz?

Mutsuz ama bol etkinlikli ve her istediğinizi alan ve sürekli somurtarak yanınızda olan bir anne mi yoksa mutlu neşeli ve belirili zamanlarda tamamen size ait bir anne mi mutlu ederdi sizi? Peki ya sizce çocuğunuzun tercihi?

Sevgili anneler, Bu anneler gününde çocuğunuzdan, eşinizden, sevdiklerinizden değil kendinizden olsun size gelen hediye. Bu anneler gününde bırakın sizin sosyal medyada anne çocuk fotoğrafınız eksik oluversin, anneler günü pastası pozunuz yer almasın ama kendinize bir iyilik yapın. Bu anneler gününde anneliğinizi özgürleştirip sezgiselleştirin ve analitik/bilişsel mükemmel annelikten vazgeçmek için adım atın. Kısacası bireyselleşin, özgürleşin.

Kendi ayakları üzerinde durabilecek çocuklarımızın en çok mutlu annelere, çok yönlü ebeveynlere ihtiyaçları var, adanmış bağımlı annelere değil…

Anneler gününüz kutlu olsun.

  Pınar Yeşiltay Sevim

    10 Mayıs 2020


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —