Adam zannedersiniz.
Boyuyla, bosuyla adam sandığımız, ancak zamanla insan müsveddesi bir varlık olduğunu anladığımız kişiler için çok kullandığımız bir deyim...
Bu insanlardan toplumda o kadar çok var ki!..
Kocaman kocaman laflar ederler, 'adam' (insan) sanırsınız.
Hedeflerine ulaşmak için her türlü ikiyüzlülük, yalan mübahtır onlar için...
Peki bu insanlar, nasıl bu kadar kolay yer edinebiliyorlar toplumda?
Üstelik bazıları makam/mevkii sahibi olabiliyorlar.
Bunun cevabını çoğumuz biliyoruz:
Çevrelerinde kendilerine benzeyen çokça insan olduğu için...
Kendilerine benzeyen çokça insan arasında bu kalıbının adamı olmayan insanlar, 'adam'dan sayılıyor ne yazık ki!..
Böylesi insanların kalıplarına, isimlerinin önündeki unvanlara, söylemlerine aldanmamak da pek öyle kolay değildir hani!..
Bugün birçok sosyal ve siyasal yapı; bu tür ikiyüzlü, açgözlü, kurnaz insanlarla doludur.
Bu insanların bazıları devrimci, demokrat, muhafazakar, dinci, milliyetçi görünebilirler fakat bu tür unvanlar bu tipler için sadece birer maskedir ve bunlar değişen şartlara göre hemen maskelerini değiştirirler.
***
Hepimiz, hemen şimdi en yakınımızdan başlayarak çevremizde bulunanları iyi tartmalıyız.
Şekil olarak adama benzeyen fakat kalıbının adamı, sözünün eri olmayanların yüzüne gerçeği haykırabilmeli veya onlardan uzak durabilmeliyiz ki o görüntüsüyle başkalarını kandıramasınlar!
Başkalarını kandırarak, başkalarının sırtına basarak makam/mevkii elde edemesinler!
***
Bir de 'kalıptan kalıba girmek' deyimi var ki onun için de sayfalar dolusu yazılır.
Vesselam önemli bir şey şu 'kalıp meselesi'...