DOÇ.DR.CENGİS T. ASİLTÜRK


'İNSAN HAYATI BÜTÜNDÜR' AMA ROMANCININKİ DEĞİL

Serin bulutların içinden geçtim... Ömrümün her sekansı kendine özgü bir güzellikten başka nedir diye sorarım kendime... Gün batarken çıkılan yolculuklar, gün batarken tamamlandı çoğu vakit...


          Walter Benjamin'in çok bilindik ve harikulade bulduğum 'yolculuktan dönenin anlatacak hikâyesi vardır' sözü bana öyle yakındı ki; bu sözü Muleta adlı romanımın ilk paragrflarından birine bile alıntıladım...

     Yolculuklardan döndüm ve çoğu zaman sustum. Benjamin'in sözünü ettiği 'deneyimin değer kaybetmiş olduğunu' şaşırarak fark ettim...

     Eskinin sofra konuklarını, misafir odalarında ağırlanan seyyahlarını düşünürdüm uzun yolculuklardan döndüğüm sabahlar... Viyana dönüşü belki bir rüyadan uyanmıştım ve rüya tabircileri tuhaf kadınlardı, beni bir apartman dairesinde yaşamamın sayısız yararlarına inandırmaya çabalamışlardı... Rivayet o'dur ki, bir gemi kazasında öleceğime hükmediyordu öngörüleri...

     İki üç günlük gözlerden ırak ülkelere uzun uçuşlar yaparak, zihnimde hikâyelerle döndüğüm günlerim belleğimde taptaze dururken, beni kim inandırabilirdi kendi sokağıma...

     Oysa ben seyahat yazıları yazmayı, seyahatlerimi anlatmayı, yaşadıklarımı romanlara sıkıştırmayı seven biri değilim. Hiç öyle biri olmadım ben... Yaşanmış güzellikleri, acıları, yakası açılmamış hazları, Paris'te bir çatı katında uyandığım Adana sıcağı kadar bunaltıcı sabahki şaşkınlıklarımı kendime saklıyorum, salt içimde yaşayarak benimle birlikte yok olup gitsinler diye... Bir tiyatro oyunu gibi.... Perde iner ve geride bir şey yoktur zihnimizdeki imgelerden başka... Seyahatin ve serüvenin yegâne büyüsü bundan ibarettir, gerisi söylenmez... Ben bir sayehatname yazarı değilim zira; roman kahrananlarımı ise evde bırakarak binerdim uçağa...

     Serin bulutların içinden geçtim... Ömrümün her sekansı kendine özgü bir güzellikten başka nedir diye sorarım kendime... Gün batarken çıkılan yolculuklar, gün batarken tamamlandı çoğu vakit...

     Çardakların tüy yataklarında daldım en saf uykularıma, bungalovlarda ve çam ve ladin ve ardıç kokuları doldu genzime dağlarda... Alplerde, Uzak Asya'da, Hindistn'da, hayata ve varlıklara arzu dolu uykular uyudum ve uyandım: İnsanca yaşanmış...

     Haksızlıklara tenezzül edilmemiş uzun seyatler... Ver elini Alpler, ver elini Paris, ver elini Venedik ver elini dünyanın yitik ülkeleri...

     Genzimde en hoş kokularla... Benim de ten kokum kalmıştır oralarda, uzaklarda, otellerin, motellerin sakız gibi beyaz yataklarında, belki bir kahkaham gelecek tamamlanmayı bekleyen yarınlarda...

     Soluk soluğa dünyanın öte ucunda bir yerlerde gördüm güneşin doğuşunu. Gördüm karanlığa gömülüşünü şu mavikürenin...

     Serinliğini hissettim insanların, doğanın, ormanların ve tenimi yakan ateşini, seyrini kavakların ardında oyalanan ayın ve uzaklardaki yıldızların...

     Kaçıp gittim... İsteğim paylaşmaktı, dingilik ve çoğul yalnızlıklar... Bunu istedim, loş ışıklar altında yasaklara dokundum... Alplerin ıssızlığı karşıladı bizi yükseklerinde...

     Sonra yabancılaştım uçurumlara ve kendime başka aynalara düştükçe gözlerimin izi... Orada öyle tamamlanmayı beklerler belki de hâlâ...

     Büyük sancım bana şunu öğretti: 'Ederi neyse, hayat sadece o...

  ' İnsan birden anlar hikâyesinin tuzunu, bir kaya yarığında yeşeren otu... Kokusuyla anımsar en fazla...

    Hangi duygu hangi ödül dışında bu gezgin esrikliğin ve ala-verenin örsünde dövülür, ben bunu hiç bilmiyorum...

    Ne durdurabilirdi uzaklardan ülkene, insanlarına ve kendine bakma arzunu?

    Hiçbir şey... Durduramadı...

    Kemiklerimin içi buz tutup sonra yandı buz gibi Leningrat'ta... Oralarda donup kaldım, aşkla ovdum kendimi...

    Buz dolu küvetlerinde Afrika'nın... Ateşten hızlı yanabilir ve onda hızlı değişir insan...

    Saçlarımıza yapışmış kalp gibi atan minnacık kelebeklerin kısacık ömürleri kutsadı daima...

    Kırmızıya boyardı yolculuklar üşüyüp dondukça ve ipeksi bir gecede yandıkça...

    Ömürlerini harcadılar bizler için kısacık ömürlerinde o kendinden vazgeçen kır kelebekleri...

    Unuttuk bazen sembolik bir armağanı alındığı seyahatte ya da bir havlimanı telaşında...

    Ederi yüksek yüksek yüksek dağ başlarına kurulmuş şatolarda bir büyücünün boynuz şurubu buden pekmezinin damarlarımızı kavruşu açık, ama gizli bir hayat yaşanan yukarılarda yalansız yasaksız...

    Benden yana ne denirse densin, evet belki biraz uçarı, biraz hoyrat, ama aldığım her kararda biraz da korkusuzdum...

    Belki tüy kırbacın altında kıvranışıydı eşsiz bir tayın o eşsiz uzaklıklarda. Kim kimdir, kim anlatıyor kendi serüvenini, kimlerle paylaşır uzakların oğlu hayatını?

    Niçin Londra kendinden başka her şeydir yerine göre? O yağmur niçin eğri yağar oralarda hep?

    Haritadan bakardım, beni bana armağan edecek ülke neresi, hangi şehrin kalabalığı, hangi gökyüzü, hangi ormanın ıssızlığı...

    Evde ölenler serenadı okunurdu kulağıma bir fısıltıyla ve meğer her yerde aynı değilmiş şu gökyüzü..

    Alıp alıp başımı gittim de gökyüzüne çelik uçaklarla, kalp şehrine, boydan boya Balkanlara, okyanuslara, New Yorka, Las Vegas'a, Los Angeles'a... Ne iyi ki kendime oldu tüm dönüşlerim...

    İnsan kendini inşa edip kendi kendi olabilmeli, kendi olarak kalabilmeli. Adım adım, merhale nerhale öğrendiğim budur tüm uzun yolculuklarımda...

    Zaman boyuna akar... Yıllar geçer kalbimize dokunarak, derin çizikler ve tatlı izler bırakarak... Sonra bir gün yine güneşi görmeye gideriz; ki, güneş bizim ya kalbimizden doğar, ya kalbimize doğar...

    Sadece düşlerimde kurduklarımı yazdım, yaşadıklarım benim...

cengis-asilturk

      Cengis T.Asiltürk

Değerli dostlarım; İSTİFAMDIR

Saygılı; “Birbirimize candan bağlıyız”

Köy Enstitülerinin Günümüzdeki Anlamı Konuşuldu

Prof. Dr. Tuncel, “Rektör-Öğrenci Buluşması”nda Öğrencilerle Bir Araya Geldi

Kira Tespit Davalarında Dava Sayısını ve Mağduriyeti Azaltacak Bir İhtiyati Tedbir Önerisi

Dr. Ramazan Demirtaş sabah Tokat'a 5.6 deprem olacağını söyledi saat 18:11'de söyleciği gerçek oldu!

9 aylık hamile kadın öldü, bebeği hayatta kaldı

MSB’den kritik İncirlik kararı: Komutanlık üst komutanlığına dönüştü

Mehmet Akça: “Her emekli, TÜED’in doğal üyesidir”

DDY ÇILDIRMIŞ OLMALI...

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 32 28 1 3 53 87
2.Fenerbahçe 32 27 1 4 57 85
3.Trabzonspor 32 16 12 4 12 52
4.Beşiktaş 33 15 12 6 6 51
5.Rizespor 32 14 12 6 -4 48
6.İstanbul Başakşehir 32 13 12 7 4 46
7.Kasımpaşa 32 13 12 7 -2 46
8.Sivasspor 32 11 10 11 -5 44
9.Antalyaspor 32 10 10 12 -1 42
10.Alanyaspor 32 10 10 12 -5 42
11.Adana Demirspor 32 9 10 13 5 40
12.Samsunspor 32 10 14 8 -6 38
13.Ankaragücü 33 8 12 13 -3 37
14.Kayserispor 32 10 12 10 -9 37
15.Konyaspor 32 8 12 12 -11 36
16.Hatayspor 32 7 13 12 -8 33
17.Gazişehir Gaziantep 32 8 17 7 -15 31
18.Fatih Karagümrük 32 7 16 9 -6 30
19.Pendikspor 32 7 16 9 -28 30
20.İstanbulspor 32 4 21 7 -34 16

YAZARLAR