SERDAR ERKAN


HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ MERSİN’DE LAFTA MI KALIYOR?

Bunlardan Mersin’in payına düşen, Serbest Bölgeye çok yakın olan bölgenin, “Özel Endüstri Bölgesi(ÖEB) ilan edilerek, buraya Propilen Tesisi yapılması” kararının çıkması ardından, bu bölge için önceden açılmış bir davan


            Bu yazının başlığının nedeni, 2010 Yılındaki Anayasa Referandumu öncesinde “Evet” kampanyasını yürüten AKP’nin en başta gelen argümanlarından biriydi; “Bu anayasa değişikliği paketi ile üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü gelecek” söylemiydi.

Geçen haftaki köşe yazımda, tüm insanlık, ülkemiz ve Mersin olarak adı konmamış, “Birinci Dünya Sağlık Savaşı”, içinde olduğumuzdan bahsetmiş, devleti yönetenlerin bizlere “aman evde kal, hiç çıkma” deyip seferberlik ilan ederken, kendilerinin “evde kalmayıp, fazla mesai yaptıkları”nı, alelacele Korona virüs(COVİD-19) seferberliğine katkısı olmayacak bazı yeni yatırım ve uygulama(Kanal İstanbul Projesi vb) kararları alındığına değinmiştim.

Bunlardan Mersin’in payına düşen, Serbest Bölgeye çok yakın olan bölgenin, “Özel Endüstri Bölgesi(ÖEB) ilan edilerek, buraya Propilen Tesisi yapılması” kararının çıkması ardından, bu bölge için önceden açılmış bir davanın ve Danıştay aşamasında olduğu ve henüz sonuçlanmadığı ortaya çıktı..!

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 19.06.2013 tarihli kararı ile bu bölgenin imar planlarında değişiklik yapılarak sanayi ve depolama alanına döndürülmüştü. Bu merkezi müdahaleye Mersin Ticaret ve Sanayi Odası”nın (Mersin Deniz Ticaret Odası ve MESBAŞ' ın da müdahil olarak yer aldığı) açtığı dava 27.10.2015 tarihinde Mersin 2. İdare mahkemesinde davacılar lehine sonuçlanmıştı.

Nedense halkın çevre hakkını koruması kendisine emanet edilen Şehircilik ve Çevre Bakanlığınca(!) bu karara ilişkin Danıştay’a temyiz başvurusu yapılmış olup dava halen karara bağlanmamıştır. Böyle bir mahkeme kararı varken ve Danıştay süreci henüz sonuçlanmamışken, bu konuda çıkan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi(CBK) ile hukuki süreç ne derece bağdaşıyor?

Son CBK yayınlanmış iken Danıştay’daki sonuçlanmamış davanın yargıçları bağımsız karar verebilir mi? Bu kararlar mahkeme üzerinde bir ihsas-ı rey olmayacak mı? Davanın sonucu adil olabilecek mi? Adil olmazsa ülkemizde hak hukuk adalet duygusu bu kararlarla zedelenmeyecek midir?

             KENT İÇİNDEKİ PROPİLEN TESİSLERİ, MERSİN İÇİN BİR GÜVENLİK VE HALK SAĞLIĞI SORUNU OLMAYACAK MI?

Kimyasal tesisler her zaman çevreye yaydıkları gazlar ve atıkları nedeniyle bir çevre sağlığı sorunu yaratmışlardır. Mersin, belki yapılacak Propilen Tesisine göre görece daha masum olan Toros Gübre ile Soda, Kromsan tesislerinin gaz ve katı atıklarını yıllarca tartışmış, Hatta ATAŞ’ta çıkan yangın nedeniyle Mersinliler korkulu saatler ve günler geçirmiştir.

Eskiden Akgübre’nin, şimdi Toros Gübre- bacasından yayılan sarı renkteki gaz ve yarattığı koku bir zamanlar Mersin’in simgesi haline gelmişti.

Bir çok duyarlı kent aydının ve başta Karaduvar halkının duyarlı ve ısrarlı takibi sonunda alınan önlemlerle bir nebze şartları iyileştirildi görünüyor. Sarı renkli baca gazı uzunca bir süredir, Mersin’in üstünü kaplamaz oldu..! Ancak tehlikeli amonyak gazının her an Mersin için çok ciddi potansiyel bir güvenlik sorunu olduğu uzmanlarca ifade ediliyor.

Ancak akaryakıt tankları da hala özellikle Karaduvar ve Mersinliler için potansiyel bir güvenlik sorunudur. Bu bölgeye ayrıca yapılacak propilen ve ilave kimyasal tesislerden çevreye yayılacak katı, gaz ve sıvı atıkların Mersinlilerin halk sağlığını ve diğer canlıları etkilememesi mümkün mü? İçinde bulunduğumuz salgın(pandemi) günlerinde görünmez bir düşmanın salgınıyla, halk sağlığında yarattığı sosyal ve ekonomik yıkım ve sorunlarını yaşıyoruz. Tüm Dünya’da siyasi,sosyal ve ekonomik bir alt-üst oluş yaşanıyor. Mersinlilerde yaşananları, şaşkınlıkla, anlamaya çalışıyor.

Mevcut durum ve ruh halinde, önümüzdeki yıllarda, mevcut ve yeni yapılacak bu kimyasal tesislerde Tanrı göstermesin, deprem, yangın vb. ani büyük bir kazalarla veya atıklarla, zehirlenme, göğüs hastalıkları, kanser gibi vakaların artmasıyla yaşanabilecek ölümlerin sorumlusunun kim olduğunu, artık herkesin ulaşabildiği ve yaşadığı “sosyal medya aydınlanması” içinde görebiliyor.

             SON YATIRIM PROJEKSİYONLARINDA, MERSİN LİMANI’NIN GELİŞTİRİLMESİ İLE KARADUVAR TURİZM YATIRIMI BU NEDENLE Mİ ASKIYA ALINDI?

Daha öncede bu köşede belirmiştim. Mersin’in son tahlilde baskın ve belirleyici kimliği ve gelişmesinin doğal itici gücü “liman kenti” olması bunun yaratacağı artı değerlerdir. Çünkü Mersin’in 1800‘lerden sonra hızla gelişmesinin nedeni başlangıçta Mersin’in bir iskelesinin olmasıdır. Çünkü Mersin’in 1800‘lerden sonra hızla gelişmesinin nedeni baştan beri Mersin’in bir iskelesinin olmasıdır. İskelesi olmasaydı, Mersin’de bugünkü kent olmazdı. Bu durum, Mersin’in eşsiz çoğrafi konumuyla eski çağlardan beri, Doğu Akdeniz’de fark edilen askeri ve ticari stratejik önemi, bir liman kenti olmasından kaynaklanıyor. Bu nedenle, Mersin limanının kapasitesini beş katına çıkarılacak projeler yapılmış hazır raflarda beklerken, liman projesine ve/veya liman faaliyetleri ile elleçleme kapasitesini katlayacak ve kentin kalbindeki en değerli alan neden, ,Mersinlilerin itiraz ettikleri halk sağlığı için tehlikeli olan bir yatırıma tahsis ediliyor? Karar vericilerin bu gerçekleri göz ardı ederek, Mersin’in bu stratejik gelişme potansiyelini heba etmeleri, Mersin için kabul edilebilir bir durum değildir. Üstelik Mersin’lileri temsil eden en önemli kurum ve Oda’larının itirazına ve açtığı davanın hukuk süreci tamamlanmadan..! Bu son durum bence şu anlama geliyor; “Mersin’in geleceğine mersinliler değil, biz karar veririz, hukuk mukuk da beklemeyiz arkadaş.!”

            MERSİN’DE BİRİKİMLİ(KÜMÜLATİF) ÇEVRE YÜKÜ ARTARKEN, NASIL TURİZM VE TİCARET KENTİ OLACAĞIZ?

AKP iktidarda olduğundan buyana, Mersin’de, Mersinlilerin itirazına rağmen, Ramsar Sözleşmesi’ne göre koruma ve turizm alanlarının olduğu batı tarafına, nurtopu gibi bir Atom Santrali, bir çok büyük kapasiteli Çimento Fabrikası, onlarca balık çiftliği, Yeşilovacık kömür boşaltma limanı yapıldı. Şimdide kent merkezinin hemen yanına Propilen Kimyasal tesisi yapılıyor..! Sırada Termik Santraller mi var? Tüm bu kirli ve riskli yatırımlar yapılırken, Mersin’i zıplatacak, doğal, ekonomik, tarihi ve coğrafi potansiyelini ortaya çıkaracak Tarım, Ticaret ve Turizm’de önemli yatırımlar olan; Mersin limanının ve lojistik (köy) kapasitesinin artırılması, Mersin- Antalya karayolu ve tünellerinin tamamlanması, Tarsus –Mersin Turizm alanı, Tarsus-Mersin Havalimanı, Balıkçı Hal kompleksi gibi, Mersinlilerin dört gözle beklediği, ekonomisine vites büyütecek yatırımlar tamamen durduruluyor. Öte yandan Millet Bahçesi, gibi kentin spor ve olimpiyat belleğini yok eden, göz boyayan, artı bir ekonomik katkısı olmayan kozmetik yatırımlar çok önemli bir proje gibi Mersinlilere sunuluyor..! Gerçekten şaka gibi…

                       AKP MERSİN’İ CEZALANDIRIYOR MU?

Mersinlilerin istemediği tüm bu kirli teknoloji ve çöplük yatırımlar, Mersin’e neden dayatılıyor? Mersinlilerin heyecanla talep ettiği yatırımların ödenekleri kesilirken, AKP yöneticileri; mahkeme kararları bile beklenmeden, halk can derdindeyken, Mersinlilerin taleplerini yok sayarak, yapılan dayatmalarla Mersinde AKP nin milletvekili sayısının ve oy oranın giderek düştüğü görülmüyor mu?

Mersin Milletvekilleri, Lütfü Elvan, Hacı Özkan, Zeynep Gül Yılmaz ve Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak, kent merkezinde kazandıkları tek ilçe olan Akdeniz Belediye sınırları içinde yapılan bu devasa kapasiteli kimyasal (propilen) tesis yatırımı için Karaduvarlılar ve Mersinlilere ne diyecek?

AKP, yıllardan beri Mersin’de izlediği, kirli yatırım politikalarının yaratacağı,yatırım ödemelerini ve sınırlı istihdamı, Mersin’de yoksul kesimlere ve sanayicilerine pazarlayarak oyunu artırmayı düşünüyorsa yanılıyor. Çünkü Mersin’in politik aklı, birikimi ve bilinci yüksek bir kenttir. İtiraz kültüründen gelen Mersinliler, son toplamda kendisine neyin artı neyin eksi getireceğini çok iyi sezinlemektedir.Mersinliler, Victor Hugo’nun dediği gibi artık, “Yardımlarla sürdürülen bir yoksulluk değil, yok edilmiş bir yoksulluk”, yani, lutuf değil, genel bütçeden, HAK ETTİLERİ ÖDENEK VE İSTEDİKLERİ YATIRIMLARIN YARATACAĞI ZENGİNLİKLERİ istiyor..Çünkü Mersin’in Türkiye illeri içinde genel bütçeye katma değeri 6. Sırada iken, aldığı pay 25. Sırada geliyor.

              MERSİN’E SAHİP ÇIKMAK İÇİN SIRTINI YERELE DAYAYAN BİR YEREL YÖNETİM ANLAYIŞI GEREKİYOR

Bunun son yazımda belirttiğim gibi önemli önerim, Mersinlilerin örgütlü çoğunluğunu temsil eden ve kente ve çok duyarlı olan yerel aktörler olan , Meslek Odaları , Sendikalar vb. Demokratik Kitle Örgütleri, platformlar, dernekler ve muhtarlarla “MERSİN İÇİN BÜYÜK HALK İNSİYATİFİ”ni , Kent Konseyleri bünyesinde hayata ve harekete geçirmektir. Çünkü, Mersin’de sivil toplum, OHAL ve KHK’lar ile ne kadarda sindirilmeye çalışılmış ve kısıtlanmış olsa dahi hala inatla “temsil ettikleri Mersinliler ve Çevre için, yanlışlara “itiraz ediyor, hak ve adalet arayışına” devam ediyorlar. Bu örgütlü birikim iyi değerlendirilirse, Propilen Tesisi gibi, götürüsü, getirisinden çok olan, sınırlı insanları mutlu edecek, Mersinlileri mutsuz edecek “çöplük projeler”in önü kesilebilir.

Artık, Cumhurbaşkanlığı Sistemiyle ve CBK’larla işlevsizleştirilen TBMM’de, milletvekillerinin, salt kürsü konuşmaları yapmaları sonucu değiştirmemektedir. Mersin’in potansiyeli ve hedefleriyle bağdaşmayan ve kaldıramayacağı yeni yükler, her geçen gün Mersin’in ve Mersinlilerin omuzlarına yükleniyor. Şimdi Mersinin Şehr-i emini olarak, güvendikleri, seçerek kendilerini ve kentlerini emanet ettikleri belediye başkanlarının, halkı arkalarına alarak vaat ettikleri katılımcı demokrasiyi hayata geçirmenin tam da zamanı…

Korona günlerinde yaşadıklarımız bize, çevre ve halk sağlığındaki ihmal ve gecikmelerin, yarından sonra artık mazeret kabul edilemeyeceğini gösteriyor. Gün bugündür, zamanda hemen şimdidir.

Serdar Erkan

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Adana’da görkemli bir şekilde kutlandı

Milli Eğitim Bakanı Tekin: "Öğretmen atama sayılarını bu hafta içerisinde açıklayacağız"

İlber Ortaylı bindiği uçakta rahatsızlandı!

ÇGC’den 23 Nisan kutlaması

ÇGC’den 23 Nisan kutlaması

İsa Kayadan : ‘’ Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir ‘’

Adem Boğa: "Millet Olarak Çocuklarımıza Borçluyuz"

BAŞKAN SOYLU'NDAN 23 NİSAN BAYRAMI MESAJI!

E- Ticarette ‘Biz De Varız’

BAŞKAN TEKİN, “ 23 NİSAN, BAĞIMSIZLIK ARZUSUNA DAYALI BİR CUMHURİYETİN, MÜCEVHER GİBİ PARLADIĞI BİR TARİHTİR”

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 33 29 1 3 56 90
2.Fenerbahçe 33 27 1 5 57 86
3.Trabzonspor 33 17 12 4 13 55
4.Beşiktaş 33 15 12 6 6 51
5.İstanbul Başakşehir 33 14 12 7 6 49
6.Rizespor 33 14 13 6 -6 48
7.Kasımpaşa 33 13 13 7 -4 46
8.Antalyaspor 33 11 10 12 0 45
9.Alanyaspor 33 11 10 12 -3 45
10.Sivasspor 33 11 10 12 -5 45
11.Adana Demirspor 33 9 10 14 5 41
12.Samsunspor 33 10 14 9 -6 39
13.Ankaragücü 33 8 12 13 -3 37
14.Kayserispor 33 10 13 10 -10 37
15.Konyaspor 33 8 13 12 -13 36
16.Gazişehir Gaziantep 33 9 17 7 -13 34
17.Fatih Karagümrük 33 8 16 9 -5 33
18.Hatayspor 33 7 14 12 -9 33
19.Pendikspor 33 7 17 9 -31 30
20.İstanbulspor 33 4 22 7 -35 16

YAZARLAR