JÖNK / İSMET TANLI

Tarih: 03.07.2019 17:58

Her Renk Flu... Artık Her Gün Pazar...

Facebook Twitter Linked-in

               Her Renk Flu

                                     'titrek bir mum alevinin havaya bıraktığı bulanık bir is,

                                        ve göz gözü görmez bir sis değildik biz

                                        beni bilimle anla iki gözüm,

                                        felsefeyle anla, ve tarihle yargıla...'

                                                                         Ersin Ergün Keleş

         İnanç mı-Bilinç mi/Heyecan mı...

     Süleyman otuzlu yaşlarda şimdi şu an. Aklında hep 7 yaşındaki halleri (masumiyete kaçış )her şey kirli şu an(kendide dahil).

     Her renk flu,tadı tuzu kalmamış hayatının,renksiz.

     Evlenmiş üç çocuk var,kutsallık üzerine bütün yeminler yapılmış,eskilerde dolu şimdilerde içi bomboş,kutsallığıda başlarken ettiği yeminide buhar olup gitmiş evliliğinde.

     Her şey ekonomi yani tüketime ayarlı saatli bomba artık zaman.

     En son Devleti dolandıran bir mahlukun yanında Müdürlük yaptı Süleyman,iş yeride-sahibide battı. Her şey teknolojik istediğini istediği zaman kuş avlar gibi avlar Devlet/avladıda.

     işverene göre bir şey yok ki ;Haydan gelen huya gitti ve yine sokaklara döndü,asıl sorun yıllarca okumuş çalışmış,didinmiş durmuş koskoca Müdür: Tüketime ayarlı üç çocuk bir kadın kısaca kutsallığını yitirmiş bir müessese,sırtında kambur.

     Evde otursa/oturamaz -kahvelere parklara hiç gidemez,üretime ayarlı kimyası, ama devir tüketim devri işte handikapı. Çocuklarıda koca koca ama alışmışlar rahata,24 saat tezat telkinde bulunan annenin gölgesinde.

    Devirde öyle bir devir olmuş ki artık hersey nicelik yani dış görünüm,nitelik yani iç görünüm de değil. Herşey vitrin,bir taşa bakıyor; attığın zaman camları paramparça vitrinin.

    Süleyman 5 aydır işsiz,ordan burdan şurdan, bir şeyler yaratıyor günlük kazançlar ve madden çok az,yeri geliyor Ali'nin küllahını Veli'ye/Veli'ninkini Ali'ye giydiriyor (...nereye kadar).

    Hep bir formül kuruyor içinde ve içinden çıkıyor her türlü zorluğun tam beş aydır acayip bir hırsı var,başkası olsa yerinde çoktan pes ederdi,keçeyi suya salardı.

    Kendi iç dünyasında yapayalnız aslında hep iç hesaplaşmalarda ama bu kadar uzarmı insanın kendisiyle hesaplaşması. Mücadele mücadele mücadele hep ayakta kalmaya başarmaya şartlı bir ruh,ahlaklı ve dürüst. Hep kendini yargılayan (kimsenin yapmadığı hatta en büyük eksiklik aslında).

    Günlerden bir gün en kötü şeyle karşılaştı kendi içinde (her ne kadar inkar meyilli olsada kutsal kurum hikayesi hep kafasındaki) inancını yitirmiş aslında,bunun farkına vardı her ne kadar hep tersi doğrultusunda kendine telkinde bulunmuş olsada,yani aslında hiç inandırıcılığı kalmamıştı;biliyordu herşey ekonomik kriterler üzerine kurulu evlilik müessesesinde;biliyordu tabi ki ama içindeki inancı hep itici güçtü ayakta kalmaya -ayakta tutmaya en küçük sosyal birim olan aileyi ama işte o inancı kalmamış kalmamış maalesef,hep içinde bir günah gibi kendinden dahi sakladıgı acı gerçek artık gün yüzüne çıkmıştı.

     Ne olacağını kendinin dahi bilemediği bir süreçte artık Süleyman...

     Aslında evlilik bir muessese tabiki ama eskisi gibide değil artık,aynı başka müesseseler gibi bu da yozlaştı.

    Biz Anadolu'luyuz/Batı'lı kesinlikle değil-olamayızda. Analar kutsaldı bizim bildiğimiz ve öylede beynimizin içine işledik.

    Yuvayı dişi kuş yapardı eskiden (şimdilerde dişiside-erkeğide yapamıyor). X kuşağıymış Y kuşağıymış; şimdikide Z kuşağıymış /bırakın ,bu bir şeyler yükleme taktiğini,biz Anadolu kuşağıyız hemde fay hattıda ortamızdan geçer.

    İnancı yitirmek en beteri.

    Batıdan bir rüzgar estirdi o büyük sermaye sahipleri ve büyük otoriteler, zamanında en kutsal olan çekirdek aileyi parçalamak için ve başarılı oldularda.

    Biz bu değiliz Süleyman işsizde kalır-hastada olur (nihayetinde bir insan) üretemeyebilirde,ailenin öteki bireyleri açığı kapatmalı,kutsallığı burada işte bu müessesenin yani ailenin inancı yani en önemlisi yoksa hergün pazar her renk flu ve her yer cehennem.

               Artık Her Gün Pazar...

            İsmet Tanlı


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —