CEM SERHAT MUSABEYOĞLU


DUŞ / DÜŞÜN / DÜŞÜNCE

İnsan denilen varlık, diğer varlıklardan düşünme yoluyla ayrılır. Aristoteles ‘İnsan düşünen hayvandır’ demiştir. Düşünebilme, düşünce üretebilme yalnızca insanda olan bir özelliktir. Felsefeye açılan yol tam da burada kar


İnsan denilen varlık, diğer varlıklardan düşünme yoluyla ayrılır. Aristoteles ‘İnsan düşünen hayvandır’ demiştir. Düşünebilme, düşünce üretebilme yalnızca insanda olan bir özelliktir. Felsefeye açılan yol tam da burada karşımıza çıkar. Felsefe, düşünme üzerine düşünmedir. Düşünmenin temelinde merak, hayret, anlama ve anlamlandırma isteği vardır. Sorularımız olmalı; anlayabilmek, merakımızı giderebilmek için. Haydi hatırlayalım! İlk neyi merak ettiğimizi ve onun nedeni üzerine ilk hangi soruyu sorduğumuzu. Tamam, tamam. İlk merak ettiğimiz soruyu değil de en son neyi merak edip onun nedeni üzerine düşünce üretebildiğimizi hatırlamaya çalışalım.

Düşünce üretebilmek için çocuk saflığında, önyargılardan uzak, hesapsız, merakının peşinden giden, anlama ve anlamlandırma yetisini kaybetmemiş olmamız ve bunun için de soru sormamız gerekiyor. Neden mi? Sizce Neden? Sorduğumuz sorular, düşüncenin yakıtıdır. Soru ile zihin kendi içine döner, kavramsal yolculuğa çıkar ve kendi zihin içeriklerinden düşünce üretmeye başlar. Farkında mısınız, soru sorarak zihnimizde var olanlar ile yeni düşünceler üretiyoruz.

Düşünce üzerine düşünürken felsefe kapısından içeri girdiniz ve o zaman kendi düşün dünyanıza hoş geldiniz. Lütfen sandalyeye oturun, kendinizi ayakta bekletmeyin. Felsefe sandalyesi dikkatinizi çekmiştir, sandalyenin değerini merak etmiş olmalısınız? Onu değil, değeri konuşalım sizinle. Değer nedir? İşte o zaman yine anlama ve anlamlandırma telaşı içindeki çocuk halimle sordum bu soruyu, kendime.

Biliyor musunuz? İnsanların en çok soru sordukları dönem çocukluk dönemleridir. Çocuklar meraklı küçük birer filozoftur. Hepsi de evreni, dünyayı ve insanı anlamak, anlamlandırmak için sorularını sorarlar. Bizler büyüdük artık, çeşitli yaşlardayız. Peki ne oldu da soru sormayı bıraktık? Hiç düşündünüz mü? Çocuklar soru sorarlar, biz büyüdük ve sorduğumuz sorulara cevap aldık da bu nedenle mi soru sormaktan vazgeçtik? Hatırladığınızı düşünüyorum, bizler soru sorma yetisi elinden alınmamış küçük filozoflardık bir zamanlar. Biliyorsunuz değil mi? Filozoflar, filozof olma özelliğini tıpkı çocuklarda olduğu gibi içinde taşıdıkları o merak ve hayret etmeye dayandırırlar. Aklıma kim geldi biliyor musunuz?

”Demokritos, sofrasına gelen incirleri yerken bir bal kokusu almış ve hemen bir araştırmadır başlamış kafasında, o güne dek incirlerinden almadığı bu bal kokusu nereden gelebilir diye. Merakını gidermek için kalkmış sofradan, incirlerin toplandığı yeri görmeye gitmek istemiş. Sofradan niçin kalktığını duyan hizmetçi kadın gülmüş: Boşuna zaman kaybetmeyin, demiş: incirleri bal çanağına koymuştum toplarken. Demokritos’un canı sıkılmış bu araştırma fırsatını kaçırdığı, bir merak konusu elinden alındığı için, ve ‘Hadi be sende’ demiş hizmetçi kadına, ‘keyfimi kaçırdın; ama ben yine de bal kokusu incirde kendiliğinden varmış gibi nedenini araştıracağım.’ Ünlü ve büyük bir filozofun bu hikâyesi, sonunda bir kazanç umudu olmaksızın, bizi seve seve bir şeylerin ardına düşüren araştırma tutkumuzu apaçık anlatıyor.

Şüphe eden insan, gerçekliğin göründüğü gibi olmaya bileceğini, görünüşün gerisinde farklı nedenler olabileceğini düşünen insandır. Bu nedenle şüphe ederek ve sorgulayarak yaşamak her zaman ve herkes için kolay olmaz. Demişti, rahmetli hocam Ahmet Cevizci.

Kant ‘ Çocuklar ara sıra tuhaf sorular sorarlar ‘ demiştir. Küçük filozofların soru sormadığı bir dünya hayal edelim! Tamam, hayal kurma işini bırakalım. Herkesin aynı şeyi düşündüğü, herkesin beğenisinin aynı olduğu, hiçbir şeyin karşıtının olmadığı, herkesin ve her şeyin bir birine benzediği dünyada hayal kurabilir miydik? Çocuklar soru sorarak, ezberlerin ötesine, görünenin ardına bizleri de taşırlar. Sorular soruldukça ‘ Ya değilse’ ‘nin peşine düşeriz.

Çocuklar tıpkı filozoflar gibi gözlem yapmayıp soru sormasalardı. Kral kendisinin çıplak olduğunu nereden bilecekti?

Foucault’un dediği gibi ‘Bir yerde herkes birbirine benziyorsa, orada kimse yok demektir.’

Soruları tükenmemiş çocuklara ve çocuk yüreklilere sevgilerimle…

                Cem Serhat MUSABEYOĞLU

Yaratıcı Drama Bilim Uzmanı

Çocuklar ve Topluluklar için Felsefe( P4C) Eğitmeni

Dr. Halil Nacar esnafları dinledi

Adana Batmanlılar Derneği Başkanı Abdurrahim Dursun’dan İtfaiye Dairesi Başkanı Ercan Kandemir’e Ziyaret

Adem Boğa: "Emek en yüce değerdir. Daha adil, daha eşit ve insanca bir yaşam için birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz”

BAŞKAN AYDAR: ŞEHRİNİZİN GÜZELLEŞMESİNDE EMEKÇİLERİN KATKISI BÜYÜK

“Kutlu Ocaklarımız; Türk Milletinin yuvasıdır”

ADANA İHH’DAN KURBAN BAYRAMI’NDA MAZLUMLARLA DAYANIŞMA ÇAĞRISI

Ceyhan İsmet İnönü Kent Meydanı açıldı

MURAT SUSAR:SPORA VE SPORCUYA DESTEK OLMALIYIZ

ÇUKUROVA’NIN ÜRETEN KADINLARINA DİJİTAL PAZARLAMA EĞİTİMİ

“SUSMAYACAĞIZ”

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 31 25 1 5 48 80
2.Fenerbahçe 31 23 2 6 49 75
3.Samsunspor 32 16 10 6 9 54
4.Beşiktaş 31 14 7 10 16 52
5.Eyüpspor 32 14 10 8 11 50
6.İstanbul Başakşehir 31 14 11 6 7 48
7.Trabzonspor 31 12 10 9 13 45
8.Göztepe 31 11 10 10 12 43
9.Konyaspor 32 12 13 7 -3 43
10.Kasımpaşa 31 10 9 12 -2 42
11.Gazişehir Gaziantep 31 12 13 6 -2 42
12.Kayserispor 31 10 11 10 -10 40
13.Antalyaspor 31 11 13 7 -21 40
14.Rizespor 31 11 16 4 -14 37
15.Sivasspor 32 9 16 7 -10 34
16.Alanyaspor 31 9 15 7 -11 34
17.Bodrum FK 32 9 16 7 -13 34
18.Hatayspor 31 4 20 7 -29 19
19.Adana Demirspor 31 2 25 4 -50

YAZARLAR