MURAT ŞEN

Tarih: 27.06.2022 15:27

DENİZÜZÜMÜ GİBİ...

Facebook Twitter Linked-in

“Denizüzümü“ adı verilen küçük bir yumuşakça vardır.

Yaşamının ilk döneminde denizin içerisinde ortalık yerlerde yüzer.

Sonunda kendisine kaya midyesi gibi tutunacak bir yer bulur ve oraya tutunur.

İlk yaptığı şey, beslenmek amacıyla beynini emmeye başlamaktır.

Neden mi?

Çünkü yaşamını sürdürmek için bulduğu yerden sonra artık beyne ihtiyacı yoktur.

Beyni, ona tutunacağı yeri belirleme ve o yerde yaşamasına uygun ortam yaratmıştır ve görevini tamamlamıştır.

Denizüzümü artık beyne ihtiyacı olmadığını düşünür ve beynindeki besinleri, vücudunun diğer organlarını beslemek için yer, bitirir.

Bu aşamadan sonra yok olana kadar tutunduğu kayadan ayrılmaz ve doğal olarak da beyne ihtiyacı kalmaz (Eagleman&Brandt, 2017, s. 31).

***

Aslında bu öykü, yaşamını birilerine tutunarak ve birilerinin çıkarlarına hizmet ederek sürdürenleri anlatıyor.

Bu insanlar da aynı denizüzümü gibi tutundukları yerde kalmak adına, birçok şeyden vazgeçer ve çıkarlarının esiri olurlar.

Makam ve menfaati yaşamının amacı olarak görenler, kendisine bu gücü sağlayanlara sonuna kadar biat eder çünkü o artık bir 'denizüzümü'dür.

Düşünme ve sorgulama yetisini menfaatlerine teslim etmiştir. Oysaki onurlu insan, hayatını birilerine tutunarak değil, kendi emeğiyle oluşturur.

Hak etmediği şeyler karşısında, vicdanı devreye girer; ben kimin hakkını yiyorum diyerek mutsuz ve huzursuz olur.

Toplumları da her zaman birilerine tapan değil, ekmeğini taştan çıkaran böyle onurlu insanlar düze çıkarır.

Bu yüzden çocuklarımıza okumayı, sorgulamayı, özgür düşünmeyi öğretelim ki birilerine biat etmesinler.

İster ilkokul ister üniversite, bir okuldan mezun olduktan sonra kitap okumayan, öğrenmeye kendini kapatan her birey aslında bir şekilde beyninden yararlanmayı da bırakmış demektir.

Aynı denizüzümü gibi...

Ama sadece kitap okumak da yetmez, çocuklarımıza dürüstlüğü, ahlaklı ve vicdanlı olmayı da öğretmeliyiz.

Zira bir insanı ahlaken eğitmeden sadece zihnen eğitmek, topluma bir bela kazandırmaktan başka bir şey değildir.

Bu da başka bir yazının konusu olsun.

Murat Şen


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —