PINAR YEŞİLTAY SEVİM


Çocuğunuzu sevgiliniz yapmayın

“Sevgili Kızım;

Annem “Ben dahil kimsenin kaygılarını yük etme kendine, kimsenin ayak izlerini takip etme; kendi doğrularında diren ve kendi kaygılarınla da kimseye yük verme” demişti dersin.”


           Kaygılı, evhamlı ve aşırı koruyucu kollayıcı modern tabirle helikopter anne babaların ne kadar arttığının farkında mısınız? Nereden mi biliyorum, hem kendimden hem de çevremden.

“Annem Demişti Dersin” kitabımda da bahsettiğim gibi doğum sürecim ve bebeğimin ilk yıllarında ciddi anlamda kaygı düzeyi yüksek bir anne olarak konuda neredeyse ihtisas yaptım.

Acaba bir şey olur mu?, Ya başına bir şey gelirse … diye başlayan düşüncelerin baş edilemez noktaya gelmesi hem aile birliği hem de anne çocuk bağımlılığı noktasında zedeleyici olabilmektedir.

Kaygılı annelerin yaptığı öncelikli hataların başında çocuğu ile uzun yıllar birlikte yatma alışkanlığı geldiğini düşünüyorum. Ya yataktan düşerse, ya susarsa, ya uyanır ve ağlarsa gibi sayısız bahanesi vardır bu annelerin çocukları ile yatmak için. Asıl mesele çocuğun bunları yaşama ihtimali değil belki de annenin tatmin olmasıdır. Böylece bağımlı çocuk yetiştirmenin yolu açılmış olur. Özellikle annelerin çocukları ile yatmaları konusunu her işlediğimizde değerli çalışma arkadaşım Psikolojik Danışman Ferhat Yılmaz’ın şu sözü gelir aklıma “Çocuğunuz mu ayrılmak istemiyor yoksa siz mi? Sizi birlikte yatmaya iten sebepler neler? Çocuğunuzu sevgiliniz yapmayın.”

Çocuğunu kendi kaygı, korku ya da sorunları dolayısı ile sevgilisi haline getirmiş anneler topluluğudur Türkiye. Anaokulu yöneticiliğim süresince de anne babalardan en sık duyduğum tutum hatası olmuştur her defasında çocuğun odasını ayıramama. Orada sormak gerekir kendimize çocuğun odasını ayırmaktan alıkoyan, kaçındığımız ana sebebimiz ne? Eminim altından kaygının ve kıyamamanın yanı sıra farklı kişisel örüntüler çıkacaktır.

Ayrıca kaygılı ebeveynlerin çocuklarda kreşe ve okula başlamakta sıklıkla zorluk da yaşanabilmekte, ciddi ayrılma kaygısı ve anksiyetesi yaşayabildikleri görülmektedir. Çünkü ailenin kaygısı çocuğa birebir aynalanmıştır ve çocuk sosyalleşme ve ailesinden uzakta olmakla nasıl baş edeceğini bilememekte, korku öfke ve kaygı duymaktadır. Zaman zaman somatik belirtiler, bazen ağlama ve öfke nöbetleri ile okula gitmeyi reddedecektir çocuk. Özellikle oryantasyon döneminde çocuğun güvenli bağlanma süreci ve aile kaygı düzeyi hakkında çok gizli bilgileri sezeriz biz alanda çalışanlar. Aile her ne kadar inkar etse de kaygılı anne ve babayı tanımak hiç de zor değildir bizler için. Sürece müdahaleci, sonraki aşama hakkında endişeli ve sürekli konuşan ebeveyn özellikleri gösterirler. Devamlı çocuklarını anlatmak ve bizlere de o çocuğa ne kadar dikkat edilmesi gerektiğini hatırlatmak zorunda hissederler kendilerini.

        Annem Demişti Dersin

Kaygılı anne babaların yaptıkları bir başka davranış hatası da, çocukların korkularını farkında olmadan tetiklemektir. Örneğin; “Uyumazsan öcüler gelir seni alır, yemeğini yemezsen zayıflar ölürsün.” gibi söylemler kesinlikle kullanılmamalıdır. Çocuk yemediğinde öleceğini, uyumadığında kaçırılacağını düşünerek nasıl sakin ve huzurlu kalabilir. Elbetteki bu söylemler çocukta daha fazla kaygı ve korkuya neden olacak ve yine yememe, uyumama, öfkelenme gibi belirtilerle ve hatta enüresis dediğimiz alt ıslama endopresis dediğimiz kaka kaçırma tırnak yeme şeklinde kendini gösterecektir.

Sıklıkla boşanmış veya yoğun çalışan anneler çocuğuna yeteri kadar vakit ayıramadıkları ve birlikte kaliteli vakit geçiremediklerini düşüncesi ile kaygılanmakta suçluluk duygusuyla çocuklarını yanlarında yatırmakta ve bu şekilde farkında olmadan çocuğun bireyselleşmesini engellemektedir. Ayrıca bu vicdan muhasebesinde yenik düşen kaygılı anneler çocuklarına aldıkları pahalı oyuncak ve materyallerle anlık olarak rahatlasalar da “o kadar oyuncağı var oynamıyor acaba nerede hata yapıyorum” diye kendi kendilerine daha da dertlenmektedir.

Oysa çocuğunun tek ihtiyacı sakin, huzurlu anne ile geçeceği zaman ve oynayacağı oyundur. Oyunun çocuğun dünyasında yadsınamaz bir rolü vardır, çocuk hayatı oyun aracılığı ile deneyimler ve en çok da ebeveynleri ile oynamayı tercih eder.

pinar

    Pınar Yeşiltay Sevim

Adana Valisi Köşger; “Basın özgürlüğü; demokrasinin temel taşlarından birisidir”

EĞİTİM DEVRİMİNİN YERLİ VE MİLLİ ÜRÜNÜ, KÖY ENSTİTÜLERİ !

ADANA'DA 95 YILIN EN SICAK MART AYI YAŞANDI: YAZA GİRMEDEN KORKUTAN UYARI GELDİ!

Adana Büyükşehir Belediye Meclisi'nde yönetim belli oldu

Adana'da "Rottweiler" dehşeti

TÜED Adana Şubesi Başkan adayından takdir edilecek bir kampanya

Esendemir, “ÇGC Türk basının Kutup yıldızıdır”

Haftaya Banka ATM'lerinde Yeni Dönem Başlıyor

Mustafa Kastalmış TÜED Adana Şubesi Başkanlığına adaylığını açıkladı

Balcalı Hastanesi'nin Adana çöplüğünün yanına taşınacak olmasına sağlık sendikalarından tepkiler yükseldi

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Fenerbahçe 32 27 1 4 57 85
2.Galatasaray 31 27 1 3 49 84
3.Trabzonspor 32 16 12 4 12 52
4.Beşiktaş 32 14 12 6 4 48
5.Rizespor 32 14 12 6 -4 48
6.İstanbul Başakşehir 32 13 12 7 4 46
7.Kasımpaşa 32 13 12 7 -2 46
8.Sivasspor 32 11 10 11 -5 44
9.Alanyaspor 31 10 9 12 -1 42
10.Antalyaspor 32 10 10 12 -1 42
11.Adana Demirspor 32 9 10 13 5 40
12.Samsunspor 32 10 14 8 -6 38
13.Ankaragücü 32 8 11 13 -1 37
14.Kayserispor 32 10 12 10 -9 37
15.Konyaspor 32 8 12 12 -11 36
16.Hatayspor 32 7 13 12 -8 33
17.Gazişehir Gaziantep 32 8 17 7 -15 31
18.Fatih Karagümrük 32 7 16 9 -6 30
19.Pendikspor 32 7 16 9 -28 30
20.İstanbulspor 32 4 21 7 -34 16

YAZARLAR