DOÇ.DR.CENGİS T. ASİLTÜRK


CHARLIE CHAPLIN

İnsan, yeryüzünde var olduğu ilk günden beri bir şeylere gülüyor. Kimi zaman doğal olaylara, kimi zaman çevresindekilerden birinin düştüğü bir duruma, kimi zaman bir söze... Kimi zaman da başkalarını rahatsız edecek boyutta, ortamda


Neredeyse tüm ülke sinemalarında güldürü filmlerinin önemli bir yeri var. Film aracılığıyla insanların güldürülebilmesi ilk bakışta karmaşık değildir. Oysa gülme eyleminin gerçekleşmesi bile, tam olarak açıklanamıyor. Gülme eyleminin insan bedeni üzerindeki etkisini inceleyen psikoloji ve fizyoloji tabanlı gelotoloji bilimine göre, gülme merkezimiz ventromedial prefrontal kortekstir. Doğal ağrı kesici olarak bilinen ve kandaki mutluluk hormonlarının babası sayılan endorfin buradan salgılanır. Endorfin bedenin gevşemesine sebep olur. Bu da, kahkahayı doğurur. Tabi ki gülme gibi karışık bir fenomen bu kadarla sınırlı değildir.

İnsan, yeryüzünde var olduğu ilk günden beri bir şeylere gülüyor. Kimi zaman doğal olaylara, kimi zaman çevresindekilerden birinin düştüğü bir duruma, kimi zaman bir söze... Kimi zaman da başkalarını rahatsız edecek boyutta, ortamda hafif kaçabilecek bir kahkaha duyarız. Son derece insani bir eylem olan “tadında” bir gülmeyi ayıp sayan toplumlar, gerçekten ayıp olan şeyin ortaya çıkmasından mı ar duymaktadır, yoksa ayıp sayarak uyguladığı yasağı bambaşka amaçları için mi kullanmaktadır? Bilindiği gibi, Aristoteles gülme eylemini bir başkaldırı olarak görür.

Aristoteles basit ve çirkin insanlara gülündüğünü iddia eder. İnsanı, kendisinden aşağıda gördüğü insanları görmek mutlu edebilir. Sokrates ve Platon kişisel engellerin garip bir şekilde görüntülenmesi ve karakterize edilmesi olarak açıklar kahkahaları.

Bu görüşler birlikte değerlendirilirse, gerçek kendiliğinden su yüzüne çıkar. Zira komik bir durumun oluşması için, her sanatta öncelikle erk alaya alınır. Futbolcunun düşmesi komik durum olarak algılanmaz da, hakemin düşmesi komik karşılanır. Öğrencinin ayağının kaymasından çok, öğretmenin ayağının kayması komik bulunur. Bir filmde hizmetçi kızın halıya takılması değil de, evin otoriter hanımının aynı olayın kahramanı olması komiktir. Sokaktaki insanın değil de, ciddiyetiyle tanınan bir devlet adamının karikatürize edilmesi insanı güldürür.

Filmlerden gözleyebileceğimiz gibi dramatik olan çoğu zaman anlıktır; dramatik olay ve durumun bağlamı varsa olay bağlamlarından soyutlanarak da ortaya konulabilir. Herhangi bir ortamda; o anki zaman ve oradaki mekân sınırlanarak dramatik bir olay yaratılabilir. Kumar oynayan iki insandan, kaybedenin silahını çekerek kendini vurması; orada ve o anda dramatik olayın ortaya çıkması için yeterlidir. Komedi, bağlamlarıyla tamamlanır ve bağlamlarıyla birlikte eylemselliği kurar. Çoğu zaman geçmişteki olaylardan kalan ipuçları, şu anki bir olayın komik olmasını sağlayabilir. Komedi bir açıdan da sözle ya da hareketle göndermelere dayanır.

Filmlerini daha önce izlediği komedyenin başrolde olduğunu bilerek film tercihini yapanlar, onu izlemeye gidenler, bilinçli bir seçimle gülmeye gittiklerinden; bağlamlar hazırdır, komedyenin salt varlığı bile bağlam oluşturur. Komik bir durumun uzantıları şu anla, şu mekânla ve şu durumla sınırlı değildir. Sınırlar dışarıya açıktır ve dışarıdan beslenir.

İzleyiciler sözlere, eylemlere, durumlara güler; filmlerde her üçünün kullanılmasına karşın, önceliğin görüntüye dayalı bir durum ve eyleme verilmesi, sinemanın doğasına daha uygundur. Çok klasikleşmiş bir örnek olmasına karşın; birinin yüzüne pasta fırlatılması, sinemada söze dayalı güldürme çabasına yeğlenir. Sinema dilinin en önemli ögesi olan kurgu aracılığıyla, farklı içeriklere sahip iki çekim bir araya getirilerek yaratıcı ya da sanatsal bir anlatım sağlanabildiği gibi komik bir durum da yaratılabilir. Piyano tuşları üzerinde gezinen parmakların gösterilmesinden sonra, bir kütüğün üzerine konulmuş parmakların baltayla kesilmesinin gösterilmesi çok güçlü bir sanatsal anlatım ve dram yaratılmasını sağlayabilir.

Sevişmeye başlayan bir çifti gösteren çekimin ardından da; bir kayığın köprünün bacakları arasından geçişini gösteren çekim, bacadan fışkıran lavları gösteren çekim ya da hortumdan fışkıran suları gösteren çekim kurgulandığında, komedi film diliyle, yani kurguyla yaratılmış olur. İzleyicinin buna gülmesi beklenir. Zira insanın zihninde, anlatılmak istenen bu durumun bağlamları hazır bulunmaktadır.

Bilindiği gibi ses, Al Jolson’un Caz Şarkıcısı (Jazz Singer, 1927) filmiyle birlikte sinemada kullanılmaya başlandı. Bu demektir ki, sese/söze ve müziğe dayalı komik olay ve durumlar sinemada özellikle 1930’larda başlar. Öncelikle Amerikan romantik komedi türünde, kadın ve erkek ilişkilerindeki romantizm ve flört ruhu söze dayalı olarak ortaya çıkmıştır. Romantik komedinin bir alt türü de cinselliği engelleyen kurallara karşı görünürde bir cinsellik içermeyen cinsellik komedisi olarak gelişmiştir. Örneğin film, serüvenin başında birbirinden nefret eden bir çiftin romantik öyküsüyle başlar.

Durumu alaya alan esprileri art arda sıralayan kadın ve erkek, komik durumlardan geçildikten sonra ilan-ı aşk eder.

Dünya ölçeğinde en fazla bilinen güldürü filmleri kuşkusuz Charlie Chaplin’in siyah- beyaz ve özellikle de sessiz dönem filmleridir.

Uçak serisi, Eddie Murphey’nin, Walter Matheu’nun, Jim Carey’nin, Peter Sallers’ın başrol oynadığı filmler en tanınmış komedi filmleridir. Türk sinemasında Sadri Alışık, Nejdet Tosun, Öztürk Serengil, Halit Akçatepe, Kemal Sunal, Şener Şen, İlyas Salman, Müjdat Gezen, Perran Kutman, Ayşen Gruda, Adile Naşit güldürü türünün önemli oyuncuları.

Sinemanın hemen her türünde olduğu gibi, güldürü türünde de belirleyici özellik hedef kitlenin kültür, bilgi, deneyim düzeyidir. Gülme eylemini başlatan espri her kültür düzeyinden insana hitap etmeyebilir. Bir akademisyenin güldüğü şeye ev kadını, işçinin güldüğüne yazar gülmeyebilir. Kültür düzeyi düşük insanları eğlendiren sözler, konular, eylemler, davranışlar yüksek kültür düzeyindeki birine komik gelmeyebilir. Komedide bağlam önemli olduğundan; her eğitim düzeyindeki insan kendi eğitim durumuna göre bağlam yaratabilir. Bu açıdan yönetmenin ya da film yapımcısının hangi kültür kesimi için film yaptığını bilmesi önemlidir. Örneğin eğitim ve kültür düzeyi yüksek insanların, Türk sinemasının en önemli komedi filmleri arasında yer alan Hababam Sınıfı serisine ilgi duyması beklenemez. Bu filmler toplumun aşağı kesiminin ilgi alanına girer. Kemal Sunal’a argo sözlerin kullandırıldığı filmler bazı ortamlarda komik bulunmayabilir.

Anlatım örgüsü güldürü üzerine kurulmuş filmlerin yanı sıra, güldürünün dramın içinde harmanlandığı filmler de az değildir. Çağan Irmak’ın Babam ve Oğlum adlı filmi buna örnek oluşturur; bu filmde dramatik ve komik noktalar öylesine iyi ayarlanmıştır ki; izleyicinin nerede ağlayacağının, nerede güleceğinin matematiksel hesabının iyi yapıldığı gözlenebilmektedir.

Mustafa Altıoklar İstanbul Kanatlarımın Altında filminde izleyicileri güldürmek için bir fıkradan yararlanır; alkol yasağı koyan ve durumla ilgili halkın nabzını yoklayan padişah, kılık kıyafet değiştirerek halkın arasına karışır. Alkol almak için denize açılan kayıkçılarla birliktedir. Kendine ikram edilen alkolden içer. Tıpkı fıkradaki gibi bir süre sonra sarhoş olur ve padişah olduğunu söyler. Kayıkçılar, “Çok içince kendisini padişah sanmaya başladı” diyerek gülerler. Bu, fıkra bağlamını kuran izleyicileri de güldürür.

Doç. Dr. Cengis T. Asiltürk

Nasıl Bir Demokrasi Nasıl Bir Cumhuriyet Paneli gerçekleştirildi

SAYGILI’DAN “KAN DOSTLARINA” TEŞEKKÜR

Eğitim-İş Adana 1 ve 2 No'lu Şubeleri Olağan Kongrelerini Tamamladılar

Deprem Sonrası Geleceği Kerpiçle İnşa Etmek konulu sempozyum yapıldı

Belediye Evleri Mahallesinde Özel Halk Otobüsü Bir Yayaya Çarparak Ölümüne Sebep Oldu!

Küçük çocuğuyla yoldan geçen kadın ensesinden vurularak öldü!

Esendemir, “Gazeteciler İşsizse özgür değildir”

KPSS 2024 başvuruları başladı...

Çakın, ÇGC Üyeleriyle buluşacak

BÖBREKLERİ 1 MİLYON LİRA KARŞILIĞINDA ALDIKLARI ORTAYA ÇIKTI...

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 35 31 1 3 64 96
2.Fenerbahçe 34 28 1 5 58 89
3.Trabzonspor 35 18 13 4 13 58
4.İstanbul Başakşehir 35 16 12 7 10 55
5.Beşiktaş 35 16 13 6 6 54
6.Alanyaspor 35 12 10 13 3 49
7.Kasımpaşa 35 14 14 7 -6 49
8.Rizespor 35 14 14 7 -7 49
9.Sivasspor 35 12 11 12 -9 48
10.Antalyaspor 34 11 11 12 -3 45
11.Adana Demirspor 35 10 11 14 3 44
12.Samsunspor 35 11 15 9 -5 42
13.Kayserispor 35 11 13 11 -9 41
14.Ankaragücü 35 8 12 15 -3 39
15.Fatih Karagümrük 35 9 16 10 -2 37
16.Konyaspor 34 8 14 12 -14 36
17.Gazişehir Gaziantep 35 9 18 8 -15 35
18.Hatayspor 35 7 15 13 -10 34
19.Pendikspor 34 7 18 9 -32 30
20.İstanbulspor 35 4 24 7 -42 16
1.Galatasaray 35 31 1 3 64 96
2.Fenerbahçe 34 28 1 5 58 89
3.Trabzonspor 35 18 13 4 13 58
4.İstanbul Başakşehir 35 16 12 7 10 55
5.Beşiktaş 35 16 13 6 6 54
6.Alanyaspor 35 12 10 13 3 49
7.Kasımpaşa 35 14 14 7 -6 49
8.Rizespor 35 14 14 7 -7 49
9.Sivasspor 35 12 11 12 -9 48
10.Antalyaspor 34 11 11 12 -3 45
11.Adana Demirspor 35 10 11 14 3 44
12.Samsunspor 35 11 15 9 -5 42
13.Kayserispor 35 11 13 11 -9 41
14.Ankaragücü 35 8 12 15 -3 39
15.Fatih Karagümrük 35 9 16 10 -2 37
16.Konyaspor 34 8 14 12 -14 36
17.Gazişehir Gaziantep 35 9 18 8 -15 35
18.Hatayspor 35 7 15 13 -10 34
19.Pendikspor 34 7 18 9 -32 30
20.İstanbulspor 35 4 24 7 -42 16

YAZARLAR