_6.jpg?1535457681790)
Bir ulusun medeniyeti elbette yerleşik hayata geçmesiyle başlar. Medeniyet öncelikle toprağın işlenmesidir.
Toprağın işlenebilmesi için de yerleşmek temel şarttır.
Türklerin yerleşik hayata geçişinin tartışılması birilerine daima tuhaf bir haz vermiştir.
Bunun çeşitli nedenleri var ve elbette, ancak temel neden bireyin duyduğu aşağılık kompleksidir kuşkusuz. Kendini aşağılayarak sadomazoşist bir haz alma ruh hali...
Türklere göçebe demek, birilerinin elbette işine gelir. Böylece bu yanlış bilgi/aktarım, bir yığın cahilin ağzına pelesenk olur.
Fransızların, İngilizlerin, Almanların hangi tarihte ne zaman yerleşik hayata geçtiğini meraklısı araştırır.
Türkler, çok büyük olasılıkla, kadim dostu/düşmanı Çinliler ile birlikte yerleşik hayata geçen ilk iki ulustan biridir.
Demiri ilk işleyen, nalı ilk döken, sabanı ilk yapan, yani topraktan mahsul alan, yazıyı erken döneminde kullanan toplumlar nasıl göçebe olabilir?
Yazları birkaç aylığına yüksek yerlerdeki yayla evlerine (yazlığa) çıkmak göçebelik mi?
Bizler bugün, yazları denize, yazlıklarımıza, dağ evlerimize giderken, yani geçici olarak yerleşim yerimizi deiştirince göçebe mi oluyoruz?
Avrupalının Türklerden daha erken dönemde yerleşik yaşamaya başladığı sadece bir tevatürdür. Bu konuda hiçbir bilgi ya da gösterge yoktur...
Ayrıca... Avrupa düne kadar çişini/lazımlığı sokağa, evinin önüne boşaltıyordu, bu yerleşikliğe yabancılığın temel göstergesidir.
Avrupalı, Türkler'in Anadolu'ya MÖ 3000-5000 yıl önce gelmesini ve burada yerleşmesini içine sindiremiyor olabilir.
Belki de tüm mesele budur...
Orhun yazıtlarını çözen Batılı bilge, 'bu metni oluşturacak bir ulusun/milletin mazisi en az 20.000 (yirmi bin) yıldır' derken, bir açıdan yerleşikliği de vurguluyordu.
Medeniyet komşulluk ilişkisidir bir yerde de. Onun yaşam biçimine ve alanına saygıdır...
Komşu ülkeye saldırmak, vahşiliğin ve yağmacılığın ilk göstergesidir belki de. Fransa'ya, Çekoslovakya'ya, Polonya'ya, Rusya'ya saldıran kim ise, vahşiliği ve antimedeniyet durumunu kendinde aramalı.
Hitler ise sadece bir günah keçisidir, Stalin günah keçisidir, Franco günah keçisidir, Mussolini günah keçisidir. Günahkâr olansa tüm o komşularına saldıranlardır. Bir adam (Hitler) tek başına kaç kişi öldürebilir?
Kişilerin değl, ulusların işidir o vahşet.
Neyse... Göçebelikten geldik buraya...
Ata kolay binmek için pantolonu, çakıyı, koşarak gelip atın üzerine zıplarken atın kuyruğuna takılmasın diye yırtmaçlı ceketi, eğer takımını, sabanı kullanan; atı ilk, koyunu, geyiği, köpeği zamanında evcilleştiren bir topluma göçebe demek en hafif sözle cahilliktir.
TRT'den bir prodüktör/yapımcı, Orta Asya mağaralarındaki resimlerin fotoğraflarından Murat 124 otomobil kadar, kuşe kâğıda Kültür Bakanlığı tarafından basılan bir kitap yaptı.
Bu resimler, MÖ 15-20 bin yıllarında yapıldı. Kim tarafından? Kuzey İspanya'daki Altamira mağaralarında bulunan duvar resimleriyle yaşıt bu resimler... Bu metni okuyup, halen 'Türkler göçebe' diyecek anlaması kıt binlerce cahil bulmakta sıkıntı yaşamayız yarın.
Niçin?
