DOÇ.DR.CENGİS T. ASİLTÜRK

Tarih: 05.08.2019 12:04

BİTMEYEN FİLMLER

Facebook Twitter Linked-in

    Dar anlamda yönetmenler... Geniş anlamda sanatçılar... Eğer üretim alanlarıyla ilgili yeterli bilgiye sahip değillerse; kendi filmleri ya da eserleri üzerine konuşmaktan kaçınırlar.

       Bunu bir ilke olarak gösterirler çevrelerine, ama bu tutum sağlıklı bir tutummuş gibi görünmüyor. Bu, kişileri tutuculuğa götüren bir anlayış.

       Anlayış bile sayılmaz.

       Bu tür yönetmenler zaten bir görüntü yönetmeninin, bir kameramanın, oyuncuların, bir senaristin ('başkalarının yazdığı senaryoları filme çekmek iyi bir şey değil' demiyorum elbette), bir ışık şefinin, bir kurgucunun himmetine sığınarak film çekiyor.

      Birçoğu, iyi yapılmış bir filmin rejisini tekrar ediyor. Bu hem etik değil, hem de kurulan sahne, kurulan dil özgünlükten uzak bir atmosferde ortaya çıkıyor. Çok fazla film izlemelerinin nedeni de bu zaten. BÜYÜK YÖNETMENLERİN, BAŞKA YÖNETMENLERİN FİLMLERİYLE DEĞİL, YAZINSAL/EDEBİ TÜRLERLE İLİŞKİLERİ SIKIDIR. Başka yönetmenlerin filmleriyle sıkı ilişkilere girenler zaten nereden ne çırpsam kurnazlığı içinde... Bu nedenle işte, üçe, dörde, beşe, ona değil, salt ikiye ayrılır yönetmenler: 1) Yaratıcı yönetmenler, ki onlar sinemanın evrensel boyutta var olan diline hükmederler. 2) Birilerini tekrarlayan yönetmenler.

     Büyük yönetmenlerin neredeyse tümü; kendi filmleri, anlatı(m) yöntemleri, dilleri üzerine yazar, yorum yapar, tartışır. Çünkü onların sinema diliyle, yeni anlatım yöntemleriyle, özgün arayışlarla, insanlıkla, düşüncelerle, hayatın kendisiyle, varoluşumuzla, hayatı nasıl paylaşacağımızla, insanın derinlikleriyle bir dertleri, hesapları, hesaplaşmaları vardır.

    Onlar gösterime dahi çıkmış filmlerinin asla bitmediğini, onlarla kendileri arasındaki ilişkinin bitemeyeceğini bilirler. Büyük bir film, seyircilerle beraber yönetmenin de, her izleyişinde yeniden yeniden keşfedebilceği bir filmdir.

    Aslında, 'filmin yönetmen için bittiği, ama seyirci için bitmeyeceği' yollu 'filmler yönetmenlerinden bağımsızdır, ama seyircisinden bağımsız değildir' sözünü genel anlamda severim. Neyse...

    Büyük yönetmenler filmlerini uzun süre üzerinde çalışarak bitirebilirler. Aslında bir film bitirilemez de, lafın gelişi işte... Filmin senaryo aşaması bitmez, oyuncu seçimi bitmez, kurgu çalışması bitmez! Ancak bir an gelir, mecburiyetten bittiğine razı gelir, o film üzerindeki çalışmaları bitti sayarsınız. Sizi buna birçok etmen mecbur eder.

    Ben roman olsun, film olsun eserlerimin hataları, kusurları, eksileri, artıları, iyi yönleri, orijinal dil denemeleri üzerine konuşmayı, yazmayı, dinlemeyi, yorum yapmayı, tartışmayı severim. Çünkü onlarla ilişkim hiçbir boyutta bitmez, ben onların içinde yaşamayı severim, bu nedenle onlarla ilişkim çeşitli katmanlarda, çeşitli açılardan sürer gider...

cengis    

 Cengis T.Asiltürk


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —