SERDAR ERKAN


BALTA LİMANI ANLAŞMASI VE MERSİN LİMANI

Limanlar, bir ülkenin dış Dünya’ya açılan kapılarıdır. Bu nedenle, Limanlar Dünya’da çok eski çağlardan bu yana, hem askeri, hemde ticari açıdan çok stratejik bir öneme sahiptir.


Limanlar bugünde bir ülkenin ticari ve ekonomik yönden gelişmesinde motor görevi görüyorlar. Anadolu’nun Dünya’daki eşsiz jeopolitik konumu ve göç yolları üzerinde olması nedeniyle ülkemizdeki limanlar, su yolları ve boğazlar tarih boyunca çok daha  önemli ve stratejik yere sahip olmuştur.  

Mersin limanı;  1800’lerin ikinci yarısında, ABD iç savaşından  sonra zengin Çukurova topraklarının pamuk ekimi için keşfedilmesi ile Doğu Akdeniz’de öne çıkmaya başlamıştır.  Bu nedenle, Osmanlı’ın son dönemlerinde Duyun-u  Umumiye’nin bir şubesinin Mersin’de kurulmuş olması bir tesadüf değildir. 

Mustafa Kemal Atatürk’ün Mondros Mütarekesi’nden sonra,  Mersin Limanı’nın stratejik önemini 5 Kasım 1918’de gizlice Mersin’e gelerek Karamancılar Konağı’nda yaptığı toplantıda yerel askeri ve sivil bürokratlarla Anadolu’nun ilk işgalinin Mersin’den başlayacağını söylemesi, kurtuluştan sonra da, Mersin’i il yaparak, 9 kez Mersin’e gelmesi, hasta yatağında son seyahatını 20 Mayıs 1938’de Mersin’e yaparak Hatay meselesinde kararlılık mesajlarını Dünya’ya Mersin’den vermesi, kurtuluş ve kuruluş  sürecinde Mustafa Kemal’in Mersin Kentinin ve limanının stratejik öneminin ne kadar farkında olduğunu göstermektedir. 

BALTA LİMANI ANLAŞMASI VE DUYUN-U UMUMİYE’YE GEÇİŞ 

Osmanlı devleti, Halifeliğin Osmanlılar’a geçmesinden ve ulemanın bürokrasiye egemen olmasından sonra Avrupa’daki bilimsel ve teknolojik gelişmeleri takip eden, yedi dil bilen Fatih Sultan Mehmet’in yenilikçi vizyonunu kaybetti. Avrupa’daki bilimsel ve teknolojik yeniliklerden uzaklaşarak çöküş dönemine girdi. Savaşlarla boşalan hazineyi ilk kez Kırım savaşında olmak üzere, 41 kez  borç alarak doldurmaya çalıştı. 

Ayrıca İngilizlerle ilk kez 1838 ’de yapılan Balta Limanı Anlaşmasıyla önce  İngiliz Tüccarlara verilen, daha sonra tüm Avrupa ülke tüccarlarına Osmanlı devleti  sınırları içindeki tüm  limanlarda tanınan (vergi muafiyeti ve Kabotaj hakkı vb) ayrıcalıkları ile önce rekabet edemeyen vergi aldığı yerli tüccarlar iflas etti. Sonra da, deniz ve kıyı ticaretinden hiç vergi toplayamayan Osmanlı hazinesi 1875 de iflas ederek, borçlarını ödeyemeyeceğini ilan etti.

1881 yılında Avrupa devletlerinin borçlarını tahsil etmek üzere Duyun-u Umumiye  kurumu kuruldu.  Böylece, Osmanlı;  hazinesinin  gelirlerinin kontrolü ve denetimi, tamamen yabancılara geçerek yarı sömürge durumuna düştü. - Lozan Barış görüşmelerinde  bile  bu borçların ödenmesi takside bağlandı ve 1950’li yıllarda bitirilebildi.-

ÖZELLEŞEN LİMANLARDA İHRACAT KAPASİTEMİZ VE REKABET GÜCÜMÜZ KONTROL ALTINA  MI ALINIYOR? 

AKP’nin iktidara gelmesi ile başlayan özelleştirme furyası ile 2007’de  Devlet Demir Yolları ile bütünleşik Liman İşletmeleri  önce ikiye ayrılıp, sonra özelleştirilerek  Mersin Limanı işletmesi çok uluslu(!) şirkete(ÇUŞ) içeriği bilinmeyen sözleşme ile verildi.

Kamuoyuna,  liman hizmetlerinin modernize edilerek  verimliliğinin  ve ihracatçılarımızın rekabet gücünün  dolsyıdıyla devlet gelirlerinin artırılacağı propagandası yapıldı.

Aslında, 24 Ocak 1980 kararlarıyla  zaten kamusal planlama ve üretim anlayışından tamamen vazgeçildiği ilan edildiği için, ‘yatırım yapılmayarak liman hizmetlerinin modernize edilmemesi’  sonucu bir çok KİT gibi limanlarda zarar noktasına  getirilmişti.

2007 yılında özelleştirilen Mersin Limanı, bugün Hindistan ve İspanya limanları arasındaki eşsiz jeopolitik konumuyla vede özellikle pandemide, artan iş hacmi ile çok dikkat çekiyor.

Bunu, Mersin açıklarında yükleme ve boşaltma için bekleyen gemilerin sayısından da görebiliyoruz.

Bu yönüyle  aslında, Mersin’de kent  merkezi dışında, Mersin’in daha büyük kapasiteli yeni bir Ana konteyner aktarma limanına ihtiyacı var.

Bu gereksinim, 10. Stratejik Kalkınma planında belirtilmiş. Ancak 11. Planda çıkarılmış!

Bu durum mevcut işletmecinin lehine liberal ekonomide  rekabet yasasına  aykırı bir avantaj yaratmaktadır.

Mevcut işletmeci  firma halen  tek tabanca ve bir tekel durumundadır. 

GİZLİ VE ÖRTÜLÜ BİR BALTA LİMANI ANLAŞMASI MI?

Basından  duyduğumuz kadarı ile çoğunlukla özelleştirme anlaşmalarının içeriği ‘ticari sır’ olduğu gerekçesi ile bilinmiyor. Mevcut anlaşmada yine basından anlaşıldığı kadarıyla bu sözleşmede iki konu açıklığa kavuşmuş değil.

Birincisi, mevcut işletmeci ilan ettiği,  büyük iş hacmi ile orantılı elde ettiği çok büyük gelirden hazineye ve yılda toplam ne kadar vergi veya harç veriyor(mu)?

İkincisi, işletmeci firmanın liman hizmetlerinden alabileceği ücret ve harçların çeşitliliğinde bir sınırlama var mı? 

Mevcut durumda, işletmeci  firmanın 2022 yılında ilan ettiği bir ücret tablosunda toplamda YEDİ BAŞLIKTA VE EN AZ 36 KALEMDE (esas ücret/ek ücret vb) USD üzerinden ücret alınmaktadır.

Bunun bir kısmını gelen gemilerden tahliye hizmetlerinden, bir kısmınının da yükleme hizmetlerinden bir kısmını da limandaki hizmetlerden  ücret karşılığı  almaktadır.

Bu ücretlerdeki çeşitlilik  sayısını ve ücretlerini yerel basından anlaşıldığı  kadarı ile tek başına kendi belirliyor. 

13 Eylül 2023 tarihli yerel bir gazetede ‘gemilerden yanaşma ücreti(~30 USD) almaya başlamasının gündeme gelmesi ve dava açılması için MDTO’na ve ilgili kurumlara çağrı yapılması, bu kalemlerdeki ücret skalasındaki ince ayarlarla acaba çok uluslu(!) şirketler Türkiye'deki ihracaatçı firmaların rekabet gücünü mü kontrol ediyor?  Sorusunu akla getiriyor.  

Öte yandan, bu durumda  ihracatçı firmalarımızın  liman elleçleme maliyetleriyle rekabet gücünü koruyabilmek için ,yurt içinde özellikle zirai, madencilik hammadde, enerji   üretim ile işçilik maliyetleri üzerinde baskı oluşmasına neden olmaktadır. Bunun sonucunda Afrika sömürge ülkeleri gibi artan çalışma süreleri, modern kölelik  çalışma şartları ile ücretleri sonucu her geçen gün zorlaşan çalışma ve düşük yaşam standardı sektördeki çalışanlarımıza dayatılıyor.

MERSİN’LİLERE SÖZ VERİLEN YENİ ANAKONTEYNER LİMANI  BİR AN ÖNCE YAPILMALI, LİMAN HİZMETLERİNDE TAM REKABET SAĞLANMALIDIR

Bu konuda MTSO ve MDTO gereken araştırmaları ve incelemeleri yapıp, kamuoyunu da arkasına alarak ilgili siyasi ve bürokratik kurumlar nezdinde gereken baskıyı gerçekleştirerek, Mersin’e söz verilen liman gerçekleştirilmelidir.

Aksi halde, Mersin doğal ekolojisini bozacak Atatürk parkına yapılacak ek liman inşaatı bile artan kapasiteye ve Liman ücret  artışlarını önlemeye yeterli olmayacaktır. Mevcut liman işletmecilerinin tek taraflı yaklaşımlarıyla, her geçen gün Mersin’de ve Türkiye’de sanayi, tarımsal üretim düşecek, salt hammadde olarak taşa toprağa dayalı maden ihracatına dayalı üretim (tonaj) artacak ve buna karşılık çalışanların  ve kent merkezi de yaşayanların ücret ve sağlıklı çevrede yaşam standartları düşecektir. Bu durum kaçınılmaz olarak, hem Afrikalılaşarak tekrar yarı sömürge durumuna gelmemize, hemde  boşalan hazinemizin Londra bankerlerinden ve Uluslararası kurumlardan(Dünya Bankası ve IMF gibi) daha çok borç alarak,  yarı sömürge dönemine tekrar dönmemize yol açacaktır.

Mersinliler Mersin’e ve ülkemize sahip çıkınız..!

Serdar Erkan

16.09.2023

Cem Vakfı Adana Şubesi Emrah Kozay ve Oya Tekin'i ziyaret etti

Klima zorunluluğu ne zaman başlayacak? Dolmuşun açık bırakılan kapısından düşen kadın yaşam mücadelesi veriyor

Kapısı açık otobüsten düşen kadın ağır yaralandı

Toz taşınımı Adana’da etkili oldu, araçları toz kapladı

18 ilden 400 satranç sporcusu Adana’da yarıştı

Minikler 23 Nisan’da gondolla gezdi

Yalana ve şantaja asla boyun eğmeyeceğiz.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Adana’da görkemli bir şekilde kutlandı

Milli Eğitim Bakanı Tekin: "Öğretmen atama sayılarını bu hafta içerisinde açıklayacağız"

İlber Ortaylı bindiği uçakta rahatsızlandı!

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 34 30 1 3 59 93
2.Fenerbahçe 33 27 1 5 57 86
3.Trabzonspor 33 17 12 4 13 55
4.Beşiktaş 33 15 12 6 6 51
5.İstanbul Başakşehir 33 14 12 7 6 49
6.Rizespor 33 14 13 6 -6 48
7.Kasımpaşa 33 13 13 7 -4 46
8.Antalyaspor 33 11 10 12 0 45
9.Alanyaspor 33 11 10 12 -3 45
10.Sivasspor 33 11 10 12 -5 45
11.Adana Demirspor 34 9 11 14 2 41
12.Samsunspor 33 10 14 9 -6 39
13.Ankaragücü 33 8 12 13 -3 37
14.Kayserispor 33 10 13 10 -10 37
15.Konyaspor 33 8 13 12 -13 36
16.Gazişehir Gaziantep 33 9 17 7 -13 34
17.Fatih Karagümrük 33 8 16 9 -5 33
18.Hatayspor 33 7 14 12 -9 33
19.Pendikspor 33 7 17 9 -31 30
20.İstanbulspor 33 4 22 7 -35 16

YAZARLAR