2022 yurt içinde ve dışında önemli gelişmelerle gergin başladı. Gergin bitiyor...!
Dünya’da, derin NATO’nun ve onun gazına gelen Ukrayna’nın aylarca kışkırtması sonucu, Rusya’nın saldırması ile başlayan savaş, Dünya’mızı etkilemeye ve şekillendirmeye devam ediyor.
Yüzyılımızda MASA/SAHA/EKRAN boyutlarında yaşanan sıcak savaşlara, TİCARİ/EKONOMİK boyutu eklendi.
YENİ BİR DÜNYA KURULUYOR
Bu savaş artık derin NATO’nun, Avrupa , Akdeniz, Orta Doğu ve Çin Denizinde garnizon devletler mimarisi ile Rusya ve Çin’i kuşatarak tek kutuplu Dünya’yı pekiştirme çabalarına karşı, Rusya ve Çin’in başını çektiği, çok kutuplu Dünya olgusunu gösterdi.
İlk bakışta, Rusya, egemen bir devlete saldırarak, BM hukukuna göre suç işlemiştir.
Ancak Batı emperyalizmi de sözünde durmayarak, NATO Doğuya doğru genişlemeye devam ederek, ‘Minsk Anlaşması’nı ihlal etmiş, Rusya’nın güvenliğini tehdit etmiştir. Ancak doğanın yasaları, beşerî yasaların her zaman üzerindedir. (Köşeye sıkıştırılan kedi, saldırır) Bu nedenle Rusya, Minsk Anlaşması’na ve kendisine verilen sözlere rağmen, Ukrayna’nın ısrarla NATO’ya alınma girişimlerini, gerekirse nükleer silah kullanma tehdidiyle hiçbir şekilde kabul etmeyeceğini göstermiştir.
YUNANİSTAN VE EGE ADALARININ SİLAHLANDIRILMASI VE MAVİ VATAN ÜZERİNDEKİ YENİ SEVR DAYATMASI
Ege Adalarının Lozan’a aykırı olarak silahlandırılması, Akdeniz’deki münhasır ekonomik bölgelerde Türkiye’nin haklarının daraltılmaya çalışılması ,Mavi Vatan’ımız üzerindeki yeni Sevr dayatması olup, ülkemiz açısından 2022’nin dıştaki en önemli gelişmelerden biridir. Şimdilik buzdolabına konan bu mesele, Türkiye’nin zayıf anında oldu bittiye getirilmek istenecektir.
Öte yandan BOP projesi, Ortadoğu’da Türkiye’nin itirazlarına rağmen devam ettirilmek istenmektedir.
2022 DE İÇ SİYASET ÇOK GERDİ
Kişisel olarak, 2023 seçimleri ile önemli bir yol ayrımına gelecek olan ülkemiz tarihinde, bu kadar insanları kutuplaştıran, geren ve seviyesinin düştüğü bir yılı hatırlamıyorum.
Bunda sorumluluğuna göre yetkilerin çok fazla, denge ve denetim kurumlarının zayıf olduğu Cumhurbaşkanlığı Sisteminin önemli bir rolünün olduğunu düşünüyorum. İstanbul seçimlerinin sonuçlarının ve sonrasında halen devam eden yargıya müdahalelerin bu gerginliğin artmasında önemli etkisinin de olduğu artık herkesçe biliniyor.
ADALETE VE YARGIYA GÜVEN KALMADI!
Cumhurbaşkanlığı sisteminin fiilen uygulamaya geçtiği Haziran 2019'dan bu yana, ülkemizde en çok yıpranan kurum, bağımsız olması gereken Yargı ve tarafsız olması gereken Adalet oldu.
İstanbul Belediye seçimlerinin siyasi kararlarla müdahale edilmesi ve tekrarlanmasıyla yargıya ve adalete güven çok zedelendi. Mafya Babaları ve katliam sanıkları özel af yasaları ile arka kapıdan birer birer salıverilirken, Montrö konusunda görüş beyan eden emekli Amiraller tutuklandı...!
Beraat ettiği halde tekrar tutuklanan gezi davalarının sanıkları...!
Son dakikada yerleri değiştirilen hakimler...!
Aynı davada kararlarını değiştiren hakimler…!
Mahkemeleri değiştirilen davalar…! Davalar mahkemelerde devam ederken, siyasilerin ve yargı üyelerinin görüşlerini önceden beyan etmeleri...!
28 Şubat sürecinde, bir kişinin burnu bile kanamadığı halde, yasaları uygulamaktan başka suçu olmayan 85 yaşına ulaşmış komutanlar, düzmece sağlık raporlarıyla hapislerde ölürken, İmamoğlu’nu mahkûm eden mahkemenin hakiminin karar öncesi değiştirilmesi 2022’de yargıya olan güveni tamamen bitiren son kararlardandır.
Son olarak Mersin Limanı dahil, limanların, ihalesiz sürelerinin uzatılmasını oy birliği ile iptal eden AYM'nin kararını yürümenin tanımayarak yasayı uygulanması artık sözün tamamen bittiği yer oldu.
MERSİN’DE YILIN OLAYI ADD’NİN MEKTUPLARININ PTT’NİN MUHTARLARA ULAŞTIRMAMASIDIR!
Mersin demek liman demektir.
Muhalif kent Mersin’i adeta cezalandırmak amacıyla, Türkiye için stratejik önemdeki YENİ HAVA ALANI VE YENİ ANAKONTEYNER AKTARMA LİMANI yatırımlarını hayata geçmesi sürekli ertelenmektedir.
Öte yandan ilgili bakanlık onaylarıyla özel şirketler lehine, kent merkezindeki Atatürk Parkı’nın
Doğusunda ‘Liman Genişletme’, Batısında da balıkçı barınağının ‘Su Sporları Merkezi’ projesi ile ranta açılması, Mersin’in ekonomik ve ekolojik geleceğini ipotek altına almaktadır.
Kamu yararına çalışan bir dernek olarak, ADD Mersin Şubesi, her iki projenin Mersin için yanlışlığına karşı hukuki ve idari zeminde itiraz etmektedir. Ayrıca gerçekleştirdiği Halkla Buluşma toplantılarıyla bu projelerin Mersin’e mal edilmesini sağlamıştır. Bu amaçla ortaya çıkan uzman görüşlerini Mersin’deki tüm Muhtarlarla paylaşmak İçin PTT kanalıyla parasının(6000 TL) ödeyerek göndermiştir. Ancak kapalı mektupların yerlerine ulaşmadığı bizzat muhtarlarla görüşerek saptanmış olup, 808 mektubun akıbeti hala meçhuldür.
Yerel ve ulusal basında yer alan , ADD Mersin şubesi tarafından savcılık ve idari makamlara iletilen bu durum kanaatimce Mersin’de belki de Türkiye’de yılın skandal olaylarından biridir.
2023’TE CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINA GİRERKEN…
2022 deki tüm bu olumsuzluklara rağmen, Cumhuriyetimizin 100. Yılına girerken. 2023’ün tüm insanlığa ve ülkemize barış, huzur ve refah getirmesi umuduyla, Mersinlilerin ve okurlarımın yeni yılını kutlar, gönüllerince bir yıl geçirmelerini dilerim…
