6 Şubat 2023 Saat 04:17'de meydana gelen Maraş merkezli depremin ardından, yerin altında ki enerji Adana hattına yüklendi. Adana'da şiddetli bir sismik hareketin olacağı, cesur-korkak olmayan bilim insanları tarafından ulusal medyada söylendi. Adana bomboş...Peki Adana'da hiç bir bilim insanı yok mu! ya da varsa da neredeler? Önceliğin diğer iller olması gerektiğini biliyoruz ama burada da bizleri bekleyen ciddi bir tehlike söz konusu, aynı felaketi yaşamadan gerekli önlemlerimizi almak zorundayız. Bu bilgi sahibi aydınların medya yoluyla Adana'lıyı aydınlatmaları gerekmez mi! İnsanlar Adana'da kalsınlar mı-gitsinler mi ya da somut alınabilecek önlemler çözümü getirebilecek mi! İnsan canı burada bu kadar değersiz mi! Adana sahipsiz mi?'Aynı Gemideyiz. Unutma;Bu Gün Bana Yarın Sana'
Bilimsel veriler incelendiğinde ortaya çıkan enteresan ve benzeri olmayan bir olay da; 6 Şubat 04:17'de ki Pazarcık merkezli ilk depremden 17 saniye sonra yine aynı yerde bir depremin daha meydana gelmiş olması, dolayısıyla da bu bölge de 3 büyük deprem olmuş olması. Şimdi birlik olma zamanı.
Tabiat Ana bütün savaşlarını kazanarak bu güne gelmiş, O'da bizim gibi canlı. Biz onunla bilimsel-mantıksal bir şekilde iyi geçinmek zorundayız.
Adana'da bütün belediyeler, zaiyatların az olması ve felaketzede insanlarımızın daha da mağdur olmaması için seferber oldu. Burada 11 bina yıkıldı,sayısı binleri bulan hasarlı bina mevcut, henüz enkaz kaldırma işlemine başlanmamış olmasına rağmen kayıp sayısı şimdiden 500'ü aştı. Adana'yı imkanı olan insanlar haklı olarak terketti, ama bu terk ne zamana kadar sürdürülebilir ki. Tamam öncelikli bölge Hatay-Maraş-Adıyaman-Antep ama burada da neyi, ne zaman, nasıl bekleyeceğimizi öğrenmeliyiz ki...
Adana'da herkes, yetkili kılınabilecek bir bilim insanının ağzından henüz somut bilimsel veriye dayalı herhangi bir şey duyamamış olmanın tedirgin boşluğunda yer almakta.
Bu sessizlik insanların algısında bilimselden uzak çok büyük boşluklarla birlikte paniğe, dolayısıyla da potansiyel bir kaosa sebep olmakta. Belediyeler uzmanlarla birlikte, her gün 200 binanın depremden etki boyutunu raporlayıp, ilgili bakanlığa aktarıyor, ama bu tek başına ruh sağlığını kaybetmiş insanlar için yeterli değil.
Köpekleri öldürmememiz gerektiğini, onları eğiterek, arama-kurtarma köpeği yapmamız gerektiğini de; bir köpeğin bir günde 15 kişinin yerini bulmuş olmasıyla anlamış oluyoruz.
Ekonomist Meriç Köyatası'da depremle ilgili yapmış olduğu açıklamada 'Deprem bölgesinin ulusal gelire katkısı 75 milyar dolardı, ancak depremle gelir kayıbı 15 milyar dolardır. Bu depremin bölgede oluşturduğu kayıp 85 ile 120 milyar dolardır.' ifadelerini kullanarak, olayın ekonomik boyutuna değindi.
Bölgede OHAL ilan edildi. Hırsızlar cirit atıyor ama Devletimiz görevi başında onlara hakettikleri cezaları veriyorlar.
Deprem bakımından Türkiye’nin en güvenli illeri: Konya, Karaman, Artvin, Rize, Trabzon, Ordu, Giresun, Yozgat, Samsun, Snop, Kastamonu, Bartın, Kırklareli, Kırıkkale, Kırşehir, Aksaray, Niğde, Mardin, Şırnak, Siirt, Batman, Ardahan, Mersin, Antalya’dır.
Yaşanılmış önceki depremlerden hiçbir ders alınamamış olduğunu şimdi bu yaşadığımız felaketle birlikte,maalesef gördük.
Tv kanalının birine bağlanan Japon bilim insanı, kendisine yöneltilen sizde ki depremlerde zaiyat neden daha az sorusuna; 'Biz de sizin gibi tanrıya inanıyoruz, siz iki elinizi göğe doğru açarak dua ediyorsunuz, bizse iki elimizi birleştirip çenemize koyarak dua ediyoruz, yani bu konuda fark yok, ama farkımız galiba şurada, biz duadan önce yapılması gereken bilimsellikleri yüzdeyüz yaptıktan sonra tanrıya yakarıyoruz.' dedi.
Öncelikli olan bölgelere yapılması gerekenlerin yanısıra da, bilimsel verilerle mantıklı ve çok ciddiyetle ne yapılması gerketiğini uzmanlar devletimizle birlikte eşgüdümlü bir şekilde, Adana'da ki insanlarımıza bir an evvel anlatmalılar. Adana'lı çok tedirgin ve kızgın. Bir şey yapılacaksa, halka bir an evvel anlatılması gerek. Artık bir insanı dahi kaybetmeyelim. Şimdi, Ateş düştüğü yeri değil her yeri yakıyor.