Tarih: 10.11.2023 10:02

TSD Hamm Seminerin’ de konu Göçmen Dernekleri, işlevleri ve Politik Gündemdi

Facebook Twitter Linked-in

Seminere çoğunluğu 1. Kuşaktan insanlarımızın katıldığı ve genelde Üyelere yönelik düzenlenen
semirde Almanya ve Türkiye’ deki politik güncel konularda tartışıldı.


Üyelere yönelik düzenlenen Hennedamm otelinde gerçekleşen seminerde Göç sosyolojisi ile birlikte
Avrupa’daki Türk Dernekleri masaya yatırıldı. Almanya’daki ilk Müslüman örgütlenmeler 1920’li
yıllarda başlamıştır. 1922’de, 41 ülkeden Müslümanlar Berlin İslam Toplumu’nu kurmuşlar, yine
1920’li yıllarda Ahmediye hareketi Almanya’da cemiyetleşmiştir. Bütün İslami kuruluşlar 2. Dünya
Savaşı sırasında hareketlerini durdurmuş ve çoğu savaş sonrasında feshedilmiştir*

1960 dan sonra örgütlenmeler hızlandı

Türkiye’den Almanya’ya kitlesel iş gücü göçünün başlamasıyla, 1960’lardan itibaren yeniden
örgütlenmeler başlamıştır. Aile birleşmesinin hızlanması Türk göçmen kitlesini önemli bir yapısal
farklılaşmaya götürmüştür. Bu süreçten sonra kültürel değerlerin korunması aile birleşmesinden
sonra önem kazanmıştır. Bu vesile ile Diyanet (Ditib), Süleymancılar, Nurcular, Milli Görüş, FİDEF,
ATÖF, Türkiyeli Öğretmenler Birliği, Türk Öğretmenler Derneği, Almanya Veliler Federasyonu ADD, ÇYDD, UETD, GDF, DİDF, HDF, TGD ve AABF ye bağlı Dernekler birer birer kendi merkezlerini Cemevlerini açmışlardır.

2000’li yıllardan itibaren Avrupa’daki Türk derneklerinde ikinci ve üçüncü kuşak söz sahibi olmaya
başlamıştır. Yeni kuşaklar Avrupa toplumu içinde doğup büyüdüğü için, babalarından veya
dedelerinden daha farklı sorunlarla yüzleşmek durumunda kalmaktadır. Birinci kuşak sadece ibadet
etmek, çocuklarına dini eğitim aldırmak veya sohbet etmek için derneklerde buluşurken, yeni
kuşaklar hak temelli bir sivil toplum girişimine soyunmaktadır*

Bulundukları ülkenin diline hakim olan ve eğitim düzeyleri birinci kuşaklara göre yüksek olan yeni
nesiller, göçmenlere yönelik ayrımcılığa ve her türlü hak ihlallerine karşı daha etkili bir biçimde
mücadele edebilmektedir.

Göçmen çatı örgütleri öğrenci yurtları ve misafirhaneler inşa etmeli, işletmeli

Avrupa’da ki Türk, Türkiyeli kültürel kimliğinin korunmasında ve yeniden üretilmesinde derneklere
büyük görevler düşmektedir. Meschededeki seminerde konuşan emekli Sosyal Danışman İbrahim
Baysan ‘’ Kültürel varlığın yok olmaması için derneklerimizin daha kucaklayıcı, aktif ve vizyoner bir
yapıya kavuşması gerekmektedir. Derneklerimiz öğrenciler için yurtlar, misafirler için misafirhaneler
yapmalılar. Gruplaşmalar en aşağıya çekilmeli ırkçılığa, ayrımcılığa karşı birlikte, ortak hareket
etmeliler ‘’ dedi.

Almanya’ da 34 milyon insan derneklere üye olurken ülkede irili ufaklı 600 bin dernek, 14 binde çatı
örgütü bulunuyormuş. Emekli Öğretmenler, Sosyal Danışmanlar, Mühendisler ve diğer mesleklerden,
çoğunluğu emeklilerden oluşan katılımcı Üyeler FES Seminerinde derneklerdeki anılarını da naltarak
geçmişe bir yolculuk yaptılar..

Meschede‘deki FES-TSD Hamm ortak Seminerini Sosyal Danışman-Gazeteci Mehmet Tanlı yönetti.


Haber:Mehmet Tanlı

*Kübra Erciyes




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —