10460,44%-1,58
42,33% 0,19
49,36% 0,21
5597,17% -1,03
9303,33% -2,05
Başkan Tayakısı, konuyla ilgili yapmış olduğu açıklamasında: "Günümüzde yaşanan iklim krizi ve buna dayalı olarak su kıtlığı; insanlık ve tarımsal üretim açısından üzerinde ciddi olarak durulması ve acil planlamaların yapılması gerekliliğini ortaya çıkarmıştır.
Su, yaşamın idame ettirilmesi için en önemli ihtiyaçlardan biri olduğu gibi tüm canlıların temel maddesidir.
Su krizi, tüm dünyayı yakından ilgilendiren bir konudur. Önlemler alınmaz ise; dünya genelinde artan nüfus, buna karşı sabit kalan ve hatta giderek azalan su kaynakları, ufukta ciddi bir su krizi yaşanacağının göstergesidir.
Giderek azalan su kaynaklarından dolayı Türkiye’nin tarımsal üretimi de tehlike altındadır. Dünyanın en verimli üçüncü ovası olan Çukurova; Seyhan, Ceyhan ve Berdan ırmakları arasında, Toros Dağları ile Akdeniz’e kadar uzanan 450 bin hektarlık bir alanı kapsamaktadır.
Yetiştirilen tarımsal ürünlerde gerek erken hasat gerekse yüksek verimlilik açısında önemli olan bu ovada su sıkıntısı giderek artmaktadır. Seyhan Barajından ovaya sulama kanallarıyla suyu taşıma sistemi, sulama kanallarından tarlalara sulama kanaletleriyle suyu taşıma sistemi sırasında gerek buharlaşma gerekse kanal ve kanaletlerdeki kırıklar, çatlaklar, çiftçilerin genellikle yapmakta oldukları salma sulamalar nedeniyle kayıplar oluşmaktadır. Tarım Bakanlığı verilerine göre su verimliliği %51. Yani barajdan bırakılan suyun yarısını tarlaya götürürken veya salma sulamalar sırasında tarlada kaybediyoruz.
Yeraltı su kaynakları da kontrolsüz kullanılmakta olduğu için yeraltı su kaynaklarında da sıkıntılar yaşanmaktadır. Bölgelere göre 80 metreden 600 metreye kadar derinliklerde kuyular çakılmakta ve bu kuyulardan çekilen sularla sulamalar yapılmaktadır. Bu kuyuların büyük çoğunluğu kaçak olduğundan yakın gelecekte yeraltı sularımız da tükeneceği öngörülmektedir.
Tarımsal sulamadaki kriz riskini azaltmak ve etkilerini yönetmek için alınabilecek başlıca önlemleri şu şekilde özetleyebiliriz:
Modern Sulama Sistemlerine Geçiş: Damla sulama, yüzey altı damla sulama gibi daha etkin ve verimli sulama sistemlerinin (basınçlı sulama) yaygınlaştırılması gereklidir. Burada üretim alanlarına, ekim dikim yapılacak arazilere basınçlı boru ile kapalı devre su taşıma işleminin devlet tarafından acilen projelendirilip hayata geçirilmesi gereklidir. Gerçi yetkililer (DSİ) bu konuda yıllardır bekleyen projelerinin olduğunu diyor ancak büyük ova genelinde hayata geçirilen bir proje olmadığı aşikardır. Daha sonrasında modern sulama teknikleri (damla sulama, yağmurlama sulama, yeraltı sızdırma sulama vs.) için çiftçilerin eğitiminin ve kurulum aşamasındaki yüksek maliyet için de bakanlık tarafından hibe politikalarının hayata geçirilmesi sağlanmalıdır.
Su Kayıp ve Kaçaklarının Azaltılması: Sulama ağlarında su kayıp ve kaçaklarının izlenmesi, belirlenmesi ve giderilmesi.
Geri Dönüşümlü Su Kullanımı: Kirli suların arıtılarak tekrar kullanıma sunulması (özellikle endüstri ve sulama sektörlerinde).
Yeni Su Kaynakları Geliştirme: Yeni ve ek potansiyel su kaynaklarının bulunması, yağmur suyu toplama sistemlerinin yaygınlaştırılması.
Yer Altı Suyu Yönetimi: Yeraltı suyunun yenilenmesi ve yüzey sularıyla bağlantılı kullanımların denetim altında tutulması gereklidir.
Bunların dışında;
Daha az su isteyen, kuraklığa dayanıklı tarımsal ürün ve ürün çeşitlerin tercih edilmesi.
Toprak nemini ve organik maddeyi korumak için malçlama (toprağın üzerini örtme) uygulamalarının yapılması.
Toprak işlemesiz ya da azaltılmış toprak işleme tekniklerinin yaygınlaştırılması.
Ayrıca;
Doğal çevrenin, ormanlık ve yeşil alanların korunması ve artırılması (betonlaşmanın engellenmesi),
Bireysel ve sektörel düzeyde su israfının kesinlikle önlenmesi ve su kaynaklarının gerektiği kadar kullanılması konusunda bilinçlendirme,
Hayvancılık sektöründe de kurak iklime ve kuraklığa dayanıklı hayvan ırk ve çeşitlerinin kullanımı gereklidir." İfadelerini kullandı.