“Hasat zamanı ithalat kararı almak yanlış”

Tarımın içinden gelen biri olarak üreticinin sorunlarını daha yakından hissettiğini vurgulayan Cevheri, mısırdan pamuğa, sulamadan desteklemelere kadar birçok konudaki tespitlerini paylaştı.

Geçtiğimiz günlerde 500 bin ton mısır ithalatının önünün açıldığını hatırlatan Cevheri, şu ifadeleri kullandı: “Oysa şu günlerde Çukurova’da mısır hasadı başlamış, birçok yerde ürün biçilmişti. Bu kararın ardından fiyatlar 10–10,5 TL seviyelerine düştü. Oysa beklenen fiyat çok daha yüksekti. Adana Çiftçiler Birliği’nin araştırmaları da bunu gösteriyor. Hasat zamanı ithalat kararı almak yanlıştır. Türkiye’nin mısırı kendine yeter, yeter ki çiftçi doğru şekilde teşvik edilsin.”

“FINDIKTA VAR, PAMUKTA YOK!”

Cevheri, tarım politikalarındaki çifte standarda dikkat çekerek, Karadeniz’de fındık üreticisine sağlanan desteğin Çukurova’da pamuk üreticisine verilmediğini belirterek şöyle konuştu:

“Toprak Mahsulleri Ofisi Karadeniz’de fındık alımı yapıyor, üreticiye ciddi destek sağlıyor. Fındık üreticisi de bizim insanımız, Karadeniz de ülkemizin değerli bir bölgesi. Ancak aynı desteği Çukurova’da göremiyoruz. Pamuk fiyatları dört yıldır yerinde sayıyor, destekleme hâlâ 1,60 TL seviyesinde. Bu şartlarda çiftçi pamuk ekmiyor, ekemiyor. Oysa uzun yıllar önce Adana bir pamuk diyarıydı.”

Cevheri, pamuğun stratejik bir ürün olduğuna da dikkati çekerek şöyle devam etti: “Pamuk, lifi ile tekstil sanayisinin, çekirdeği ile yağ ve yem sanayisinin, linteri ile de kâğıt sanayisinin hammaddesi durumundadır. Petrole alternatif olarak pamuğun çekirdeğinden elde edilen yağ, giderek artan miktarda biyodizel üretiminde de hammadde olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle çiftçi pamuğa küstürülmemelidir.”

“DESTEKLEME POLİTİKALARINDA HEDEF TUTMUYOR”

Tarım Kanunu’nda Gayri Safi Milli Hasıla’nın en az yüzde 1’inin tarımsal destek olarak ödenmesinin öngörüldüğünü, ancak bu hedefin hiçbir zaman tutturulmadığını ifade eden Cevheri, yeni destekleme programına da dikkati çekerek şöyle devam etti:

“Mazot ve gübre destekleri kaldırılıyor, fark ödemesi (prim) ödenip ödenmeyeceği belli değil. Yerine getirilen temel destek ise 244 TL gibi yetersiz bir rakam. Bu rakamla üreticinin maliyetini karşılaması mümkün değil.”

SULAMADA KAYBI ÖNLEMENİN TEK YOLU KAPALI SİSTEM

Cevheri, sulama konusunda da büyük sıkıntılar yaşandığını, kapalı sistem sulamanın Adana için hayati önem taşıdığını belirterek şunları söyledi:

“Bugün Ceyhan Ovası’nda su yetmiyor. Aslantaş Barajı’ndan gelen su, 45 yıllık açık sistemle taşındığı için yarısı buharlaşıyor, bir kısmı da eskimiş kanallarda kaybolarak ziyan oluyor. Açık sistemde suyun büyük kısmı çiftçiye ulaşmadan yok oluyor. Suyu çok dikkatli kullanmalı, küresel iklim değişikliğinin etkilerine karşı ciddi planlar yapmalıyız. Kapalı sistemle su korunur ve verimli şekilde değerlendirilir. Mutlaka bu sisteme geçilmelidir.”

“TARIMDA YANLIŞ KARARLAR ZİNCİRİNİ KIRMALIYIZ”

Cevheri, Türkiye’nin tarımda her geçen yıl daha fazla ithalatçı ülke haline gelmesinin önüne geçilmesi gerektiğini belirterek sözlerini tamamladı: “Yanlış kararlar zincirini kırmalı, çiftçimizi üretime teşvik etmeliyiz. Türkiye’nin tarımsal potansiyeli yeterli; doğru destekleme politikalarıyla hem kendi ihtiyacımızı karşılar hem de ihracat yaparız.”