14169,30%0,02
42,83% 0,06
50,65% 0,01
6185,25% -0,11
9975,22% 0,00
Başkan Kayadan, Attila İlhan'ın şiiriyle girişini yapmış olduğu açıklamasında:
“Nasıl böyle varıp geldin? Hoşgeldin
Çıngı kaymış yalazlanmış gözlerin
Şol yüzünde güneş südü sıcaklık
Ellerinden öperim Mustafa Kemal
Senin dalın yaprağın biz senin fidanların
Biz bunları yapmadık
Sen elbette bilirsin
Bilirsin Mustafa Kemal
Elsiz ayaksız bir yeşil yılan
Yaptıklarını yıkıyorlar Mustafa Kemal
Hani bir vakitler Kubilay'ı kestiler
Çün buyurdun kesenleri astılar
Sen uyudun asılanlar dirildi
Mustafa'm Mustafa Kemal'im…”
Böyle sesleniyordu yıllar sonra Attila İlhan Gazi Paşa’ya, “Sen uyudun asılanlar
dirildi…”
"Genç Türkiye Cumhuriyeti, Şubat-Nisan 1925 Şeyh Sait İsyanı ve 14 Haziran 1926
İzmir Suikast girişiminin ardından 1930 yılının 23 Aralık günü, batı emperyalizmi uşağı
şeyh bozuntusu Nakşibendi Esat yobazının kışkırttığı bir diğer dinci isyan ihanetiyle
daha sınandı.
Derviş Mehmet adlı alçak ve beraberindeki güruh, ellerinde yeşil paçavralar, dillerinde
“Din elden gidiyor” safsatası, henüz 8 yıl önce ırz ve namuslarını Yunan tasallutundan
kurtaran Atatürk Cumhuriyeti’ne karşı Menemen’de ayaklandılar. Kendilerini uyarıp
dağılmalarını isteyen
Öğretmen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay ile Bekçiler Şevki ve Hasan Beyleri şehit
ettiler. Öylesine azmış, insanlıktan çıkmışlardı ki, Kubilay’ın bağ bıçağı ile gövdesinden
ayırdıkları kanlı başını bir sopanın ucuna geçirerek küfür kıyamet sokak sokak
dolaştırdılar.
Menemen halkından bazı kendini bilmezlerin de asileri desteklediğini öğrendiğinde
“Menemen’i yakın!” dediği bilinen Büyük Atatürk, Orduya gönderdiği taziye mesajında
da “Büyük ordunun kahraman, genç zabiti ve mefkureci muallim heyetinin kıymetli
uzvu Kubilay Bey, temiz kanı ile Cumhuriyetin hayatiyetini tazelemiş ve
kuvvetlendirmiş olacaktır.” diyerek Laik Cumhuriyetin ve Aydınlanma Devrimlerinin
sonsuza dek korunacağına olan inancını vurgulamıştır.
Ayaklanma hızla bastırıldı ve aşağılık hainler Kubilay’ın başını gövdesinden ayırdıkları
yerde kurulan darağaçlarında hak ettikleri biçimde cezalandırıldılar.
Türk Ulusu, Milli Mücadele döneminde de, Cumhuriyetin ilanında da, Aydınlanma
Devrimleri sürecinde de, çok partili döneme geçildikten sonra da ve nihayet 15
Temmuz 2016’da da Batı Emperyalizmi güdümlü bu Dinci Karşı Devrim kalkışmalarıyla
hep karşılaştı. Bugün de Laik Cumhuriyetimize ve Üniter Ulus Devletimize yönelik dış
destekli saldırıların sürdüğü ortada. Emperyalistler ve işbirlikçileri hiçbir zaman
başaramadılar, asla başaramayacaklar.
Atatürkçü Düşünce Derneği; Türk İstiklâlini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve
müdafaa etmenin mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli olduğu bilinciyle
Atatürk’ün gösterdiği ve Kubilay’ın temiz kanı ile çizdiği yolda yürümeye, Karşı Devrim
ihanetine geçit vermemeye kararlıdır.
Menemen şehitlerimizi minnetle yad ediyor, aziz hatıraları önünde saygıyla
eğiliyoruz.
Ruhları şad olsun!" İfadelerini kullandı.