10522,78%-1,93
41,26% 0,06
48,41% 0,13
4794,82% 0,84
7728,29% 0,84
İnanç ve kültür coğrafyamızın önemli bir parçası olan Filistin topraklarında, 8 Ekim 2023’ten
itibaren İsrail tarafından uluslararası hukuka aykırı bir biçimde, açıkça soykırım yapılmakta
olup yarıdan fazlası kadın ve çocuk olmak üzere, 70 binden fazla masum insanın İsrail
saldırılarında katledilmesi Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanan “soykırım” ve “insanlığa
karşı suç” kavramlarıyla örtüşmektedir. İsrail, soykırım olarak nitelendirilebilecek bu
saldırıları sırasında Filistin halkının yaşama hakkını gasp etmekte; sağlık kuruluşlarını,
ibadethaneleri, yiyecek ve temel ihtiyaç malzemeleri temin edilen birimlerle sivil yerleşim
alanlarını yok ederek insanların sağlık, beslenme ve barınma haklarını elinden almaktadır.
Sağlık kuruluşlarının, ibadethanelerin, okulların ve sivil yerleşim alanlarının hedef alınması,
1949 Cenevre Sözleşmesi’nde yasaklanmış fiiller olup savaş suçu ve soykırım olarak kabul
edilmektedir.
Bu sebeple, Filistin’deki sivil halka karşı uygulanan saldırıları, uluslararası hukukun temel
ilkelerine ve Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne aykırı bir durum olarak değerlendiriyor,
insanlık suçunun normalleştirilmesini reddediyoruz ve söz konusu soykırımı kınıyoruz.
Diğer yandan, uluslararası toplumun temel görevlerinden biri, insan hakları ihlallerine karşı
ortak tutum sergilemek ve mağdurların haklarının korunmasını sağlamaktır. Birleşmiş
Milletler’in 29 Kasım 2012 tarihinde Filistin’e “gözlemci devlet” statüsü vermesine ve
İsrail’in işgal politikalarını kınayan onlarca Birleşmiş Milletler kararına rağmen, bu kararların
hayata geçirilememesi, uluslararası sistemin güvenilirliğini tartışmalı hâle getirmektedir. Bu
durum, sadece Filistin halkı için değil, dünyanın dört bir yanında zulme uğrayan tüm
toplumlar için adalet beklentisinin tükenmesine yol açmaktadır.
Filistin’de kalıcı barışın tesis edilmesi, yalnızca bölge halkı için değil, küresel barış için de
hayati öneme sahiptir. Bu doğrultuda, ilgili tüm uluslararası kuruluşların, devletlerin,
akademik çevrelerin ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği içinde hareket etmesi gerektiğini
önemle vurgulamak istiyoruz.
Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi olarak bu bildiriyi yalnızca bir
kınama beyanı olarak değil, aynı zamanda insani bir çağrı olarak görmekteyiz. Bu vesileyle;
mazlum Filistin halkının yanında olduğumuzu ve insanlık suçu işleyen İsrail’in yaptığı
saldırıları kınadığımızı ulusal ve uluslararası kamuoyuna saygı ile bildiririz.
Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Senatosu