Günümüzde HIV tedavisindeki büyük bilimsel ilerlemeler sayesinde, HIV in artık "öldürücü" bir hastalık olmaktan çıktığına, düzenli takip ve etkili ilaç tedavisiyle kontrol altına alınabilen bir kronik hastalık haline geldiğine vurgu yapıldı.
Bu kapsamda, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı ve Tıp Eğitimi ve Bilişimi Anabilim Dalı tarafından, Prof. Dr. Aslıhan Candevir'in gözetmenliğinde Dünya AIDS Günü'ne özel bir farkındalık ve bilgilendirme etkinliği düzenlendi. Türkiye Aile Planlaması Vakfı tarafından desteklenen bu etkinlikte halk sağlığına yönelik doğru bilginin yaygınlaştırılması, önyargıların azaltılması ve genç sağlık çalışanlarının HIV konusunda güncel bilimsel bilgilere erişiminin güçlendirilmesi amaçlandı.
Programda Tıp Fakültesi öğrencileri başta olmak üzere Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı araştırma görevlileri görev aldı. Öğrenciler ve araştırma görevlileri, standlar aracılığıyla bilgilendirici materyaller dağıttı, danışmanlık noktalarında HIV testi, korunma yöntemleri, bulaşma yolları ve tedavi süreçleri ile ilgili soruları yanıtladı.
Bunların yanında yakın zamanda açılan Seyhan Belediyesi Gönüllü Danışmanlık ve Test Merkezi (GDTM) hakkında da bilgi verildi. Bu merkezde randevu alınarak anonim bir şekilde HIV testi yaptırmak ve HIV, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve korunma hakkında eğitimli çalışanlardan bilgi almak mümkün olacaktır.
Çukurova Üniversitesi, toplum sağlığını korumada bilimin rehberliğini esas alarak HIV ile ilgili doğru bilgiyi yaygınlaştırmayı, test ve tedaviye erişimi desteklemeyi ve damgalamayı azaltmayı temel öncelikleri arasında görmeye devam ediyor. Dünya AIDS Günü vesilesiyle tüm topluma, HIV'in artık yönetilebilir bir hastalık olduğunu ve erken tanının her zamankinden daha büyük bir önem taşıdığını bir kez daha hatırlatıyor.
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aslıhan Candevir yaptığı açıklamada, Günümüzde HIV tedavisindeki büyük bilimsel ilerlemeler sayesinde, HIV in artık "öldürücü" bir hastalık olmaktan çıktığını, düzenli takip ve etkili ilaç tedavisiyle kontrol altına alınabilen bir kronik hastalık haline geldiğine dikkati çekti.
Candevir, sözlerine şöyle devam etti"Modern antiretroviral tedavi ile virüsün kandaki düzeyi ölçülemeyecek seviyeye düşebiliyor; bu durum B = B (Belirlenemez = Bulaşmaz) ilkesiyle ifade ediliyor. Yani tedaviyle viral yükü baskılanmış bireyler virüsü başkalarına bulaştırmıyor ve sağlıklı, üretken, uzun bir yaşam sürebilir. Günde bir veya iki tablet kullanarak hastalık kontrol altına alınıyor, HIV ile yaşayan kişiler artık rahatlıkla evlenebiliyor ve ek önlem almadan çocuk sahibi olabilirler.
Bütün bunlara rağmen ne yazık ki geç tanı halen ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Kişiler hastalık korkusu, damgalanma endişesi gibi çeşitli nedenlerle test yaptırmayı geciktiriyorlar. HIV'e bağlı komplikasyonların büyük bölümü de hastalığın yıllarca fark edilmeden ilerlemesi sonucu ortaya çıkıyor. Bu nedenle erken test ve tanı hem birey sağlığını korumanın hem de toplumda bulaşı önlemenin en etkili yolu olarak önemini koruyor. Bilimsel veriler, riskli bireylerde düzenli testin ve tedaviye zamanında başlamanın hayat kurtardığını net biçimde ortaya koyuyor. Risk altında olmadığını düşünen bireylerde ise hayat boyu en az bir kez HIV testi yapılması önerilmekte"