DOÇ.DR.CENGİS T. ASİLTÜRK


ASİ

Unutulmaz kahramanlara can veren bu adam, gerçek hayatta canlandırdığı kahramanlar kadar ilginç. İnatçı yapısıyla hayranlık uyandırıyordu. Yakın bir gelecekte (1950’lerin sonları...) Fransız Yeni Dalga Sinemasını kuracak gençlerin


Marlon Brando için, “XX. yüzyılın en önemli aktörü” denilse kim itiraz eder? Aktörlerin asıl işi senaryodaki kahramana kişilik vermek olsa da bazen aktör kendi yaşantısıyla kahraman haline gelebilmekte. Brando; öldüğü zaman sadece yirmi dört yaşında olan James Dean, çektiği açlıklar nedeniyle başucunda somun ekmekle uyuyan Cüneyt Arkın, ablası zannettiği June’un annesi olduğunu ta otuz yedisinde öğrenen Jack Nicholson gibi, kendi yaşantısıyla kahramana dönüşen aktörlerden. Senaryosu döngüsel yolla kurulmuş yani sondan başlayıp filmin sonunda baştaki sahneye bağlanan filmler gibi Brando Portresi için de hikâyeye sondan başlamak ilginç olabilir. Aşırı kiloları nedeniyle yürümekte güçlük çeken bir adamın mahvoluş halini sergileyen şu iç acıtan hikâyeden: Brando akciğer hastalığından hayatını kaybettiğinde seksen yaşındaydı.

Unutulmaz kahramanlara can veren bu adam, gerçek hayatta canlandırdığı kahramanlar kadar ilginç. İnatçı yapısıyla hayranlık uyandırıyordu. Yakın bir gelecekte (1950’lerin sonları...) Fransız Yeni Dalga Sinemasını kuracak gençlerin, “insanlar niçin Fransız filmlerini değil de Hollywood filmlerini izliyor” soruna yanıt bulmaya hazırlandığı yıllarda, Brando Hollywood’un en yakışıklı aktörüydü.

İşçi sınıfının organize edilmesi konusunun işlendiği ve OSCAR’a değer bulunmuş On the Waterfrond (1954) filmiyle çıkışını başlatmıştı. Boksörlükten büyük paralar kazanırken düşüşe geçip limanlarda çalışmaya başlayan boksörü canlandırdığı filmde cinayete karışmıştı. Terry’i canlandırırken bir taksinin arka koltuğundaki sahnede, filmdeki ağabeyi Rod Steiger ile sinema tarihine geçen bir performans ortaya koydu. Yönetmen Elia Kazan, doğaçlama oynamasına izin verdiğini, başarının da bu temel üzerine inşa edildiğini söylemişti. “Sinema tarihini en başarılı oyunculuk sahnesi” diye anılan sahne hakkında Marlon Brando da, yönetmenin kendisini rahat bıraktığının altını çizmişti.

Viva Zapata veya İhtiras Tramvayı gibi unutulmaz filmlere imza atan ve James Dean’le birlikte asi gençlik rol-modeli yaratacak olan Brando; Godfather, Paris’te Son Tango, Donjuan de Marco gibi birer sanat eserine dönüşen filmlerde de kendini gösterecekti. Tüm bu başarılı filmler aracılığıyla sinemada idol haline gelirken insani yönünü sorgulayacaktı: Sevgililerimi ve çocuklarımı mutlu edemedim, iyi bir baba olamadım.

Godfather filmindeki başarılı oyunculuğunu taçlandırmak isteyen OSCAR heyetine bir sürprizi vardı: Kendi yerine ödülü almaya gönderdiği Kızılderili genç kız “ben bir Apaçi’yim” diyerek başladığı konuşmasının sonunda, Brando’nun, Kızılderili soykırımını protesto etmek amacıyla ödülü reddettiğini açıkladı.

Sondan başa dönelim. Brando, 1924 yılında Nebraska’da doğdu. Metot oyunculuğunun ilk uygulayıcısı olarak anımsanır. Onun en önemli özelliği, kuşkusuz ki hayatın içindeki olayları ve insanları gözlerken bir kamera gibi kayıt yeteneğine sahip olmasıdır. Oyunculuğa çok küçük yaşlarda tiyatroda başlaması onun bu yöndeki gelişiminde etkili oldu. İnatçı, ne istediğini bilen bilinçli biriydi. “Yapmak için önce öğrenmek gerekir” ya da “öğrenmeden yapamazsın” ilkesiyle tüm kuşaklarına örnek olacak bir felsefeye sahipti. Lee Strasberg, Elia Kazan, Stella Adler ve Emir Zahiroviç’ten uzun süre oyunculuk dersleri aldı. Oyunculuğunun temelini ise Konstantin Stanislavski yönteminin oluşturduğu söylenebilir, zira kendisinin oyunculuğunu biçimlendiren Stella Adler’in yola çıkışı Stansilavski’dir.

Henry Fonda gibi büyük bir oyuncuyu sahnelere hazırlayan Brando’nun annesidir. Anne bir tiyatrocuydu. Böyle bir annenin kendi oğlunun oyunculuk gelişmesine elbette katkısı vardı. Brando, aynı zamanda Actors Studio’nun da kurucularındandır.

En İyi Erkek Oyuncu OSCAR Ödülünü reddedecek kadar cesur, asi, kural tanımaz, ama Katalan Sürrealist Ressam Salvador Dali’nin “altının sahibi olmayan onun kölesi olur” sözünün albenisini kanıtlayacak kadar para düşkünü! “Hâlâ Hollywood’da bulunmamın bir tek nedeni vardır: Parayı reddedecek ahlaki cesaretimin olmayışı!”

Doç. Dr. Cengis T. Asiltürk

Feti Yüksel Ofisinde Ölü Bulundu!

Fatih Mehmet Kocaispir Ali Demirçalı'nın iddialarına yanıt verdi

Vergi Ödemelerinde Son Gün 31 Mayıs

ZAHİDE KALAYCI TOPRAĞA VERİLDİ

Nasıl Bir Demokrasi Nasıl Bir Cumhuriyet Paneli gerçekleştirildi

SAYGILI’DAN “KAN DOSTLARINA” TEŞEKKÜR

Eğitim-İş Adana 1 ve 2 No'lu Şubeleri Olağan Kongrelerini Tamamladılar

Deprem Sonrası Geleceği Kerpiçle İnşa Etmek konulu sempozyum yapıldı

Belediye Evleri Mahallesinde Özel Halk Otobüsü Bir Yayaya Çarparak Ölümüne Sebep Oldu!

Küçük çocuğuyla yoldan geçen kadın ensesinden vurularak öldü!

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 35 31 1 3 64 96
2.Fenerbahçe 35 28 1 6 58 90
3.Trabzonspor 35 18 13 4 13 58
4.İstanbul Başakşehir 35 16 12 7 10 55
5.Beşiktaş 35 16 13 6 6 54
6.Alanyaspor 35 12 10 13 3 49
7.Kasımpaşa 35 14 14 7 -6 49
8.Rizespor 35 14 14 7 -7 49
9.Sivasspor 35 12 11 12 -9 48
10.Antalyaspor 35 11 12 12 -4 45
11.Adana Demirspor 35 10 11 14 3 44
12.Samsunspor 35 11 15 9 -5 42
13.Kayserispor 35 11 13 11 -9 41
14.Ankaragücü 35 8 12 15 -3 39
15.Fatih Karagümrük 35 9 16 10 -2 37
16.Konyaspor 35 8 14 13 -14 37
17.Gazişehir Gaziantep 35 9 18 8 -15 35
18.Hatayspor 35 7 15 13 -10 34
19.Pendikspor 35 8 18 9 -31 33
20.İstanbulspor 35 4 24 7 -42 16

YAZARLAR